:::Nokta Arası:::

-->yazılacak okadar cok şey ve yazacak okadar yer varki nerden başlasam bilemedim. hani nereye yazacama karar verememişken.böle kendimi zorlarken çoğunu unutacam sölim. benim kadar gülemiceksin her koşulda çünkü buraya yaptığım espiler ikinci el olacak önce kendim gülmüş olacam zaten.

-->böle bir günlük bir iş buldum maksat eğlence olsun yandan da iki gelir akşama soframızda mezemizin yanına bişeyler koyalım. ulan maille başvurduk dönüşte çoklu göndermişler kullanıcı isimlerini görünce dumura uğradım. ulan hani bir sürü komik simler diye başlıklar var ulan onları adamın ailesi koymuş ahni yapacak bieşy yok (misal döndü yandan verdi, kutsal mercimek..) bilader adamların kendilerine koydukları isimler daha bir dumur ahada bir kaçı size..( ekselans414 , perfect-im, vgezgen, bulutvesaz, legen_dariy_87, earofcorn_bk_25, integro_17, an_ka9, gece_yolcusu_1383,) liste böle uzatıp gidiyor. yok adamların kendine ne demesi umrumda değil ama aynı işe başvuduğum için kendime yanarım. ekselans falan anlarım bir nebze ama 414 neyin nesi kafilemisiniz, sen 414üncü müsün yoksa işe 414 kişimi baş vuracaksını bu ne, hele hele ingtero_17 ney hadi bu nece bir kere bilinen dillerden hiçbirnde böle bir kelime yok, sırf fuzuuli işlerle uğraştım google translateyi açtım benim hafızam yetmedi bilinen dillerde böle bieşy yok.uff hele bomba asıl geride gece_yolcusu_1383 abi adam teeee ozamandan beri yürü geceleri iyimi..

-->neyse işe gitik efenim olay antepte en uzun mangal rekorunu kıracaz. ilk işimiz pet bardakla mangal üzerinden su saçmak oldu. mangal rekoru değilde pet bardakla su saçma rekoru az kaldı kırıyoduk. sakın tv programı falan sanma hareket saçma olunca organizasyon bu. dalga geçme. önce çağırdılar sonra elimize pet bardak verince ben idrar testi sandım ben yanlış gelmişim diye cıkışışacakken adam açıklama yaptı. işte o an anladım dumur zincirine girecemizi ve yerine gelmişiz dedim.

-->gelen biri su soruyu yönelti, "party başladımı?" "bizde başlamak için sizi bekliyorduk, siz rahat buyrun ben kokteylinizi getiriyorum" dedim. insanlar hayaller kurmuşlar antep işte hayatın en büyük olayı kebap buda birde rekor boyunda olunca farklı bünyede farklı algılar oluşturuyor.kısaca rekor denmesi ertelenmişti, hava muhalefeti dolayısıyla (bu lafa bayılıyorum). et, ekmek ve salata halka dağıtılacak efenim dediler.

-->hafız durumu nasıl anlatacam bilmiyorum bile bile lades gibi bişey bu olay.daha masaları kuruyoruz insanlar toplaştı. masa lamya teeee öte ucu gidiyoruz güruh bizimle gidiyor. masaları alıp geliyoruz haydii guruh dururmu onlarda geliyor.

-->iri yarı (tamam biraz ufalttım adamıı - içimden bu çap olarak yaratılmış adem oğlunu iri kalıbına sığdırmak geldi) geldi ben magalı isterim diyor ben iki gündür açım diyor. baktım dayıya içerdeki tüm etleri versek alacak ben almim demiyecek.

-->açıkladık etler ziyan olmasın diye firma bir güzellik yaptı etleri dağıtacak saat 3 te. kadın sinirlendi bu kadar insan yamurda nasıl bekleyecek. teyze seni burda tutanmı var allahını seversen hadi ben çalışıyorum (gerçi benimki de pek mantılı değil ama) verecekleri 100gr et zaten görsen. kadın aldı beni ele haydii kadına yarım saat maval anlattıktan sonra vazgeçtim

-->ayrıntılar yarın yazı dizisi ayarını nasıl verdim ama. saat geç oldu yoksa yazacaktım

-->işin içinde bir pislik olduğunu ben spikerden anlamıştım şerefsizim. ama gel görki sonuç olarak ne demiş atalarımız "bülbülü altın akfese koymuşlar ah vatanım demiş"..



-->uğraştık didindik ve tv flayback trafosundan 30kv tahmini efendim bu ama yine tahminlere göre daha fazla bir voltage elde ettik. insan kendini kaybediyor oluşan delinmenin akışında.öle hoşbir akım yangın yok.

-->kaç gündür labratuarlardan cıkmıyorum. artık kendimi doğaya salmanın zamanı ve statik dinamik alternatif doğrusal hertürlü elektikten kurtulmak lazım.

-->göz karaması: yüksek voltajı görüp hekesin yanıyo kapat kapt derken oluşan yanıgına doyamamak.

-->dökümantasyon savaşı. üniversite vs hertürlü eğitim biriminde yaşanan döküman bulma krizine kendimce savaş açtım işten içe manyakmı lan bu diye sende düşünüyorsun itraf et. hadi önce ben itraf edeyim evet manyakmıyım lan ben diyorum. ama bölüm dökümanlarını ayrı ayrı toplayıp download edebilecek ahel getiriyrum .umarım birileride yarıdm eder..bazen incalcıl aynımda var demekki..

-->geceye nazır: gecenin geçmesi için bulunacak bir sürü iş varken hayatın kendi kafasından yorumlarla cevap vermesi. misal mi istedin hafız, tüm sanıyordum ki evde kös kös oturacam, yola cıkmaya gör görmediğim arkadaş kalmadı ayık sarhoş. gecenin zifrinde kirlaık ev bile aradım.

-->bence gidin herhangi bir yere borcunuz varmı diye araştırın böle check-up falan gibi. yılda bir günü böle işlere ayırın tüm devlet dairelerini gezin hatta cenaze işlerine bile gidin.sonra 5yıl önceki fatura 1milyon (ozamanlar ytl yok) 41tl olarak geri dönüyor ve 800tl de icra ve ovukat parsı ile birlikte.

-->idda mı oynasak diyen kızla tanıştım, kaç baba kaç.. ama acaba kız erkek dünaysını mı anlamaya çalışıyordu acaba.hani "ııı siz erkekler nasıl diyorsunuz idda mı oynasak?"

-->hafız bu hocaların bize matlab öğretme hevesini anlayabilmiş değilim. hani daha sene 2005 den beri öğretmeye çalışıyorlar ve her hoca sıfırdan alıyor.azim dedikleri böyle bişey illa öğretecekler.

-->bahsetmişmiydim bilmiyorum.ama sık hatta hergün gidilen kafelerde sabit elemanlar vardır. hani herzaman ordadırlardır. bu gurplar hep bir birlerini tanırlar kafeyi sararlar ve masadan msaya laf atarlar(ignore the space between derler ingilizler ben aradakileri zklememek derim). olmadı bir birlerini tanımıyorlar mı kesin o gruba takılmış bir lakap hatta her üyenin ayrı lakabı vardır diğer grup tarafıdan takılmış ve böylece ulu orta diğer gruptan söz edilebilinir..diğer grup üzerine saatler espri yapmışssındır.ve kaçınılmaz son gelir ve bir gün bakarsın ki aynı masadasın, akıldan yapılmış espiriler takılmış lakaplar gelir geçer.heleki kızın birine alper abi lakabı takılmış ise olayın dumur halini hafifçe gözden geçirmeni tavisye ederim. ha birde bunun üzerine erkek grubundaki son üyeninde masaya gelip diğer masalara selam vermek üzere ayrıldığı sırada alper abiden bu çocukla uzun zamandır tanışmak istiyordum lafı çınkınca hayatın öle ittirik bir dumuruyla karşı karşıya kalınır. yılın aşkı budur.

şiir demişken en çok sevdiğim şair (yazar) Aziz Nesin den de en çok sevdiğim şiirini ekleyeyim.

BAĞIŞLA

Ya zamanından çok erken gelirim
Dünyaya geldiğim gibi
Ya zamanından çok geç
Seni bu yaşta sevdiğim gibi

Mutluluğa hep geç kalırım
Hep erken giderim mutsuzluğa
Ya herşey bitmiştir çoktan
Ya hiçbir şey başlamamış

Öyle bir zamanına geldim ki yaşamın
Ölüme erken sevgiye geç
Yine gecikmişim bağışla sevgilim
Sevgiye on kala ölüme beş

Aziz Nesin

birde öğüt niteliğinde olan




bir şiir başlığı daha eklemek yerine toplu aradan çıkartim dedim.
bir arkadaşm olan Erginhan Kızılay ın şiirlerini de şiddetle tavisye ederim. şiirkolik adresinden ulaşabilirsiniz. heleki adı ayrılık olsun adlı şiiirini mutlaka okuyun derim. bu arada bende şunu yapın bunu yapın dedim ama oluyo böle arada. link veirrken farkına vardım yeni şiirler eklemiş varim ben onları okuyayım.

internette dolaşırken bir şiir buldum, kimindir bilmiyorum ama gerçekten güzel bir şiir. şöyle aktarıyorum..


beni sorma iyiyim
turku bile soyledigim oluyor
icerken artık aglamak gelmiyor icimden
bir olunun vasiyetine uyarcasına
disciyede gidiyorum kimse elimi tutmadan

meyhanelerde susmayıda ogrendim
baskalarına tahammulude
bir kadınla/adamla yatabilirim
operek oksayarak belkide
hatta daha denemedim ama
seni seviyorum diyebilirim

bir meyhane aksamında tahta duvara
adımı yazmasına birinin
ve mesudum demesine yanımda
tahammul edebilirim.

beni sorma iyiyim
gülümsediğim zamanların gölgesinde kaldı artık hüzünlerim...

beni sorma iyiyim
zamanla kapandi
senden kalan
yara izlerim

beni sorma iyiyim
senden kalan boşluğun, artık seninle bile dolmayacağını öğrendim

beni sorma iyiyim.
iyiyim demek adettendir.
yanıtım nasıl olsun istersin?
olması gerekeni mi, yürekten geleni mi söyleyeyim?
şimdi "iyiyim" demeye benim dilim varmaz;
seninse duymaya yüreğin dayanmaz

beni sorma iyiyim
alışmışken yüreğimdeki yara izlerine,
tuz basanlardan biriyim
rakı sofrasında geçiyor bazı acılarım
ve hala bakışlarına mezeyim

beni sorma iyiyim
artık daha yavaş yürüyorum o bildiğin koridorlardan..
bildiğin üç beş kişiyle, bilmediğin üç beş cümleyi konuşarak geçiyor günlerim,
evde bir balık vardı, senin adını verdiğim, yemini veriyorum yine her sabah, çok sızlamıyor ama içim..
iki damla yaşı zor akıttım gözlerimden, ağlamaya bile kalmamış takatim..
susarak geçiyorum çok zaman kalabalık cümlelerin arasından
sensizlikten değil, belki de bensizlikten bu halim..

--> hep derim bu ünlü insanları abartmayın, onlarından bizim gibi sıradan olduklarını anlayın diye. vesselam misal olarak henry ele alalım. bu adam da snein benim gibi ağızda balon yapıp atarmış.cok dingil de bir hareket hani cocukken eğlenceli idi ama bir yaştan sonra olmuyor. eğer nerden çıakrdın koskoca topcu dunaynın parasını alıyor o öyle bieşy yapmaz ben onu PESten tanıyorum öle işler yapcak adam değil diyosan al burdan yak .



--> şerefsizim aklıma geldi olayları varya işte onlardan bitanesi. ulan nerdeyse hepimiz bir bir kullandık bu yöntemide hanginiz bunu ticari oalrak piyasaya sürmek aklına geldi ha..hepimiz kopya cektik hele hele ne yöntemler geliştirdik, ama en basitlerinden kalemin içine herkes bir parca kağıt sıkıtımışlığı var. niye kimse kopay mazemesi üretmiyor.. al adam yapmıs

-->tylol hot : yapımcılığını marc dorcelin üstlendiği gişe rekorları kıran film

-->button olarak tümünü gizle: hayatta en aranan button. ayrıca kayip otoban -(lost highway)

filmine bakınız detay için.

-->kız olarak doğru kişi: icraata geçmesi için üç hafta boyunca gaz verdiğiniz arkadaşınızın "yok ben gidip kimseyle konuşamam kızların yanına gideceğimde ne diyeceğim, yok ben medeni cesur değilim" lafıyla karsılaştıktan sonra. bir kez gördükten sonra sokak sokak arayıp her gördüğü kızı o mu diye ara dığı kişi

-->öğrenci azmi: tüm gün kendine gaz verdikten sonra iş yapmaya gelince çalışılamayan ders.

-->değişmesi gereken çevre: rüzgarı aldım arkama. buyrun topuklara yağ. bakamdan arkama koştum geleceğime. hadi lan asla uzaklaşamazsın.

-->geçilesi ders: okulun uzatma dönemlerinde 5.kez alınıp daha ilk alınıştaki amotör ruhun hissedildiği gerçeklik.

-->ah benim şair başım: hafız yok mu majezik

-->lakap olarak ticari: koluna altın bilezik müdür.


sağ olsam gelmez idin öldüm yasa mı geldin nesine yar nesine

-->peyder pey: gündüz gözüyle arnavut kaldırımlı dar fıransız sokaklarında tecavüze uğrayan genç feminist kızın.tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın felsefesine olan kininin suyuzüne vurması

-->aşağıdaki formu rte.gen.tr için doldurmak istiyorum

-->Bir türkiye gerçeğini daha gözler önüne sermek için çalışıp didinen sayın başbakanımız . Şöle başbakanımızın dokuz eylül üniversitesi akademik yılının açılış töreninde yaptığı saptama: "her üniversite bitiren iş bulacak diye bir kaide yok".. zaten böle bir genellemeye neden girelim ki, her şehirimize açtığımız üniversitelerin maksadı araştırma değil, insan yetiştirmek de değil, hele hele beyin gücü üretmekle alakası yok, sadce ve sadece lise gençleri ve öğrencilerinden rey takibinde bulunmayı kolaylaştımaktır.


-->hayatımızdaki tüm türkçe parçalarda arabesk, sözler arabesk sazlar arabesk en rock müzik de bile arada bir klarnet girip o nacizane melodiyi fısıldıyor. zaten bizde başka türlüsünü beğenmiyoruz. illaki dinlediğimiz parçalar bizi ruhen çökeltecek. sorsan yuzde doksanımız fantezi müzik dinlemez sevmez. "-peki siz ne dinlersiniz" "-işte ya nasıl sölim, pop falan seviyorm ben mesela sezan aksu candan erçetin böle işte anlatabiliyormuyum." verilecek cevapların tek bir mesaj içieriği olabilir böle bir durumda "yürü git bir çay koy". sezen değilmi yüzlerce parçasıyla bizi bunalım içinde kös halinde tutup azımıza eden. ha sezenede yüklenmek değil maksadım. biz bunu sevmişiz halk olarak. mısırdan ve arap kültüründen gelen bu ezgiye bayılmısız. kendmizden geçirip beynimizi böle uyuşturuyoruz.


-->havaların soğumasından değil kışa olan isyanım yada gecelerin uzamasından değil, gündüzlerin kısalmasından yana derdim.

--> bir kere evleniyoruz diyerek yapmadığını koymayan halkımıza sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Hele ki düğünü hemen mahalledeki açık alana 10 davulcu ve zurnacı ile yetinmeyip birde orkestra çağırıp mesai başlangıcnı sabah sekizbuçukda bilip bu ulvi görevi yerine getiren ekibi ve organizasyonda emeği geçen herkese şükranlarmı sunar takdir belgelerini bizzat vermek isterim. ki davulun sesine halay cekenlerin sayısı davulculardan az elemle kafayı yiyorum dinlerken.


-->"kişiliğinin eksik yanı ney? test et" evet evet aynen böle bir reklam mevcut msn mesegerda. e-yine evet adamlar artık çözmüş türk milleti neden msn kullanıyor. çözmüşler medeni cesareti olmayanların internette kabarıp köpürüp aslan parçaları halini aldığını ve bu hali alan abazan halkımızın ( sadece erkekler değil tüm homosafiens olarak) interntten eş bulma çabasında olduğunu. çok duydum abi ben msnde düşeremeyeceğim kız yok ama bir türlü karşı karşıya gelince konuşamıyorum diyenleri. isim verip rencide etmek istemiyorum ama cok var bunlardan. hepimiz eksik yanlarımızı gizlice bulmak istiyoruz. erkek ve kadın dergilerindeki o testleri çözüyoruz. hatta artık bunları facebookta çözüyoruz pardon. hatta bu çözdüklerimiz paylaşıyoruz. "sevilcan kavak yellerinde hangi tipsiniz adlı testi çözdü. kavağa çıkan hamsi çıktı.." "mükremin hangi dini karaktersiniz adlı testi çözdü. allahsız köpek çıktı.." artık böyle çözüyoruz kişiliğimizi. hep pohpohlanıyoruz internet tarafından,kim ayrılmak ister yağlanıp üç kuruşa zevk aldığı meretten. ayrılmayalım ama dimi (hep uyuz oldum bu dimi lafına ne gıcık bir sözdür o öle, birden erol taş gibi tek tokatta iki takla attırasım gelir)facebooktan twitterdan. artık reklamlarda da kullanılan twitter kuşumuz var öle serçe muhabbet kuşu kırması sevecen heyacanlı kıpır kıpır bir bişey jan janlı. tıpkı biz öle koca dünyada ufak ama renkli, tüm dünyanın haberdar olması gereken kişilik.
ben eminim ve idda ediyorum vardır orada hep kızları takip listesine alan kişiler, sırf o cool tavrı edalı edalı satmak için gözler önünde. ve yine sırf o cool imajı koymak uğruna bilmem kaçtane takip edeni vardır ama o cooldur kimseyi takip etmez.umursamaz tavrı takınır, sanki bileşmiş milletler genel sekreteri test çözme uzmanı herkes onu takip edecek ama o umursamicak. ha şunuda söyleyeyim test uzmanı hepnizin sayfasını an ve an takip ediyor tıklayarak hiçbişey kaçırmamak için hatta ek hesap bile açar takip etmek için.


-->grup vitamin hala hayret ile seyrediyorum eserlerinizi.
al aşkını sokgözüne


arabesk



telefonu çektim direkten



cep telefonu



alo 900

-->icki ve sigaranin serbest oldugu, gunun her saatinde yemek yenilebildigi ve sex yapilabildigi mubarek 11 aylar baslamistir. bayraminiz kutlu olsun.

-->buyrun bayram eylencenizde benden. bir dünya starı bayram özel programmızda buyrun





-->blogrun teması nasıldı unuttum.

-->ev sahibimi sevdim. adam bayram özel yaptı. geldi kapıyı çaldı harçlık verdi 50lik attı oraya.biliyorum öğrencilerin yüz karasıyım gurur yaptım, fakir ama gururluyu oynadım.

-->sözlükdü limkdi blogdu rapid torrent vs derken baktım ki girme iznimiz olan hiçbir site zevk vermdi yasalrı çiğneyerek youtube yapıyorum, böle yasaklananın bir arzusu oluyo niyetiyle vakit geçiriyorum.

-->bana bayram mesajı gönderen herkese teşekkür ederim standart bayram mesajı göndermeyi bir borç bilirdim ama kontrum yok. sabah kontor yuklemek için kartımı bankamatiğe soktuğumda kartıma el konuldu. hadi karta el koyuyorsunuz bırkaın işlemmi yapsaydım sonra koysadınız.

-->ayrıca bayram mesajlarında latına ismini yazan olayı resmileştiren herkese teşekkürler. bir daha ki mesajlarınızda dilekçe yazım kurallarına uygun davranırsanız daha hoş oalcak eminim

-->eskilerde kaldığı için sadaka vermemiz gereken parçalar var, zamanında hit olmuş ve iyiki unutulmuş. mesela ismail yk yı unutsak kötümü, bir cankanı unutsak.
işte geçmişte kalmışlardan nacizaneler.
atilla taş- zennube
foolishcazanova-petek dinçöz
zır deli-özcan deniz

-->gökceyi dinliyorum parçaları güzelde, sanki hepsi aynı parça...deniz kızı kendisi sudan çıkmıyor kliplerde her yeni klipde suyun miktarı artıyor. yeni kliplerinde okyonus su altı kolografisi görecez sanırım.

-->insanlar ikiye ayrılmakta, biri para kazanmak için doğmuşlar, diğerleri para harcamak için, ikisinin işide zor.

-->windows7 sanki güzel de. beni mutlu etmeyen bişeyler var. sanki ekran kartı sürücüleri yeterli değil. wireless kartını tanımadı.hani herkesi tanıyacaktı.beni tanımayanı bende tanımam hafız.

-->eurovizyona hayko yu gönderelim.facebook üyeleri hemen bir grup kurun durduk yere bunun için 10bin milyon baloncuk oluşturun.

-->her kadında ayın belirli günlerinde oluşan değişimler, shakirada biraz farklı olmuş, demek ki shakira bu dönemlerinde kafese girip fanztazi üretiyor. şaştım ürperdim taktir ettim. tüm kadınlara önerdim.

-->şu uzaylı meselesine bir el atayım dedim. hemde şu einstein izafiyethakkında yıllardır öğrendiğim öğütleri çalışıyormu bir test edeyim dedim. bindim bizim babayadigarı uzay aracına.çıktım şöylebir. yaşam bulana kadar biraz dolaştım. baktım kimse yok gibi geri dönerken büyük ayının arkasına dabir bakim dedim. lan baktım bir uygarlık bişey var. inişe geçtim hemen. o ara garip garip sinyaller falan geldi çözemedim. ulan indik aşağı bilemedim dostlarmı düşmanlarmı. toplaştılar hepbirden, tırstım okadar uzaylıyı görünce cıkardım kırma tabancayı tam doğrulttum sıkacam. ordan beyaz bayrak falan salladılar.sonra konuştuk kaynaştık.onlarda beni uzaylı sanmışlar, dünaymızı ele geçirmeye geldi sanmışlar.ulan dedim ne adamsınız ben uzaylımıyım deyince onlarda aynısını dediler, baktım baya akılı başlı adamlar. neyse akşam bırkamadılar sabah çıktım geldim.


-->bu arada izafiyet teorisi hakında yeni iddalarım var yazacam detaylı

-->gündüz gece dinlemeden, uyrken beni arayan herkesden diliyorum uyanıkken neden hiç aramazsınız.

-->sanatçılardan hit parçalar istiyorum sıkıldım artık winampa yeni parçalar bekliyorum.

-->avrupa maçlarında türk takımlarından son dakikalarda gol yememelerini bekliyorum.bakınız 8.9.2009 beşiktaş-m.united

-->herkesin p2p torrent işine girmesini bekliyorum.

-->madem liste uzun kızlardan da yeni atılımlar beklerim.

-->değişince şehirler geride kaslın eski şehrin dertleri, peşimden koşmasın.

-->bilgisayardan anlayanları fütürsüzca arayıp tüm dertlerinizi yüklemeyin

-->birde bugatti isterim. misal

kısa bir fıkra
zenci ve oğlu oturmaktadır. zencinin oğlu babasına sorar.
-baba aletinle oynayabilir miyim der.
zenci cevap veriri oğluna
-oyna oğlum ama çok uzkalaşma

-üniversiteler açıldı bölümlerin ön camında yeni sezon mallrımız gelmiştir yazılarını görmek istiyorum.

-harvırd üniversitesinden kaydımı sildirecem ayağa düştü aysunu bile aldılar.

-ayrıca üniversite hayatı için burdan yolverin.

-tarkan gitmiş rianna ya düet teklif etmiş.yanlış hesap bağddattan döner yiğenim.featuring patronları timbaland ve justin dururken, sen riannaya gidersen böle olur. illa taş gibi bir hatun ile düet yapacaksan git shakira var bilemedin nicole scherzinger var. hadi bilmiyosun bir bilene sor, kime sorsan söler.

-iftar çadırlarını gelenek haline getirenlerden büyük atılım ile geri kalan 11 ayda devamı bekliyorum.

-akşam ezanının ardından, ayakta alkışlayıp birdaha bidaha diye tezavurat yapmak istiyorum.

--> lise yıllarında güzel olamyan kızların 5yıl aradan sonra taş ve türevi haline gelmesi gibi bir sorun var bu hayatta. lisenin o gubudik dönemlerinde umursamadığınız kız yerine koymadığımız o kızlar vardır ya hani hatta alt dönem diye cik muhabbetleri çekmişizdir, arkadaşımıza sen bununla çık diye dalga geçmişizdir. sanki bu kızlar bunu hep içten içe biriktirmişler yememiş içmemişler aradan geçen zamanda türk filmi karakteri gibi güzelleşmiş, taş haline geşlmiştir. yolda yürürken görür vaybe derken içten içe bir anda sima tanıdık gelir, puslu bir hayal ortamında canlanan o gözler bir anda sizi lise dönemlerindeki o sivilce suratlı kilolu biriyle karşılaştırır. unutur ve karşınızdaki güzelliği süzmeye devam ederken içinizden ah ulan lise yıllarında bağı koparmasaydık keşke derken kıza selam vermemişliğinize yanar durursunuz. işte böle bir düşünce perspektifinde kız yanınızdan savuşup gider ve yüzünüzde ufaktan bir gülümseme belirir, yumurta nalan bak demenin gülümsemesidir.

-->ünyeye taş yağmış. yağışlı bir günlerde olduğumuz belli insanlar istanbulda hayatlarını kaybettiler sel yüzünden onlara rahmet dilerken,farklı bir yağış ünyeyi vurdu. ünye garip bir yer kızları ortalama olarak güzeldir ama bunu öle amprik deneyler ve günlerde ortaya koymanız pek mümkün değildir. işte bugün bu idddamı ispatlayabileceğim ve hatta benim iddalarımın üstünde bir gün. ünyenin kızlarını bugün canı gönülden tebrik ediyorum.

-->deniz kıyısı kentlerin diğer yerlerden farklı bir sorunu var ulaşımda. hele o yaz günlerininde yağmur yağmadan önce hava öle bir bunalım yaratırki, vucudunuzdan zorla söker alır teri, sümüklü böcek gibi yapış yapış olursunuz o nemin yüzdelerinin yüzsüzlük gösterip şevkle çoştuğu günlerde dolmuşa dolmak gibi bir sorun var. koku öylesine ağır ve kasvetli bir hal alırki, yolculuk bitmez hale gelmeye başlar, yavaştan bir kusmuk kokusu doluverir sinüslerinize. anlatırken bile midem kalktı.anlatmıyorum lan

--> knigt oynamayı bırakalı epey oldu. güzelde oldu. bu sırafa ve hali hazırda denemekte olduğum bir kaç oyun var güzel.biri prototype pek çok aynıyla assasian creedi hatırlatsada cok zevkli hatta hikaye ve görevlerin değişikliği konusunda assasian creedi aşmış bir oyun.bir diğeri ise fear2. feara bileceğim bir sesistemi ve gece denemekte fayda olacak.diye saklıyorum.

-->insan beyninin beş evresinin olduğu açıklanmış şurda, olduğum evre tam en güzel evre, daha ilerlememek lazım hafız.

-->biraz geç oldu ama, beetlejuice filmindeki beetlejuice karakteri ile batman kara şovalye deki joker birbirine nekadar da çok benziyor öle.baba oğul gibiler.

-->sabırla dizilerde ve filmlerde duyduğunuz sözleri msn iletilerinde yayımlamanızı bekliyorum.

-->yollarda direğin tepesinde hızımızı ölçüp yavaş diyen cihaz kişisel hızımı ölçtüm koşarak. belki düşük çıktı ama dönüşüm muhteşem olacak. ve ona " hani bir zamanlar ...." diye başlayan klişe laflar edeceğim.

-->lise yıllarımda dinlediğim şovalye diye bir radyo programı vardı, geri istiyorum o programı.

-->online people uygulamasında çiftleşme hevesi güden abazanları birleştirmek istiyorum niyeyse.

-->alternatif alın verin ekonomiye can verin reklamları var aklımda, sırf küçük esnafı bitirip üstüne karanfil koymak gibi reklam çeken şu yetkililere inat.
-bira için. bira çabuk kafa yapmaz koli koli içersin, birayı satan şirket kazanır.siz bira içerken yanında illaki fındık fıstık çerez yiyeceksiniz, bunu üreten firma köşeyi döner. olmadı en kötü bir cigara tellendirirsin sigarayı artık sararken hayal kuran kızlar değil makinalar sarıyor ondan patronlar kazanır.yeyin için gelin reklam çekin
-rakı reklamı cooming soon

-->toplantı yapan rakip firmanın kendi eksiklerini fark ederek kavga etmesini konu alan ders veren reklamların her alanda kullanımı sanırım kült olma hevesinden geliyor.

-->televizyonlarda ak parti denilirken ağızlardan bir ak parti daha çıkıyor.

-->doğum günlerinde alternatif hediye arayanlar:12 hayvanlı türk takvimi

dolmuşa bindim nadide küçük herkesin birbirni tanıdığı ünyemizde. dolmuşcunun yanında oturan adamla sohbetinden alıntıyla geçiyorum. s:şoför a:diğer adam yolcu
..
a.sen çocuğu hangi dersaneye verirdin
s.ben dersaneye vermem,salakmıyım dersanecilere para kazandırayım
a. ya cocuk okumak istiyorsa napacaksın
s.okumasın, okuyanları görüyoruz,ne yapıyorlar. öğretmen oluyo atanamıyor, mühendis oluyor sokakta geziyor.
..

-->uykundan uyanıp bilgisayar başına oturmak ne saçma bir eylem. git yat uyu kızar gözlerine bir ziyafet çek ama böle olmazki diyor bir şeytan, diğeri uyudun uyudunda iyilikmi geçirdin sanki buzamana kadar otur iki zırvala diyor.

-->bu kadar cok şeytan olursa hangisinin dediğini yapacaz şaşırıyorum, ve merak ediyorum acaba bu şeytan üçkağıtcıları aralarında kavga ediyorlarmıdır, benim dediğimi yapsın, yok senin dediğini yapsın diye:
1.seytan vs 2.şeytan
1 benim dediğimi yapacak busefer lan geçende senin dediğini yaptı şarap içti
2 olsun kötümü oldu, benim dediğimi yapacak tabi ben senden büyüğüm, hem sen nere mezunusun bakim ona göre
1 sus lan
2lan deme bak fena olur
1napacan lan
2 çıkışta bek lan görüşecez senle


--> bu üniversiteye girmek bir det çıkmak bir dert olduğuna karar verdim.

--> gördüğü her güzel sözü msn iletisi yapan zihniyetlere hafiften ayar vermek istiyorum içten içe.


-->facebookta birileri koymuş bari izleyelim dierek tüm vidyoları izleyen zihniyete de selam sölemek istiyorum analayacağından da kaygılanarak.

--> heryazacağımı unutup "ulan neyacaktım ben şimdi, bak geçen birr ton şey gelmişti unutmuşum lan" diye hayıflanmak default hale geldi

--> klavye değişikliğinde madur oldum, ne zor işmiş alt tarafı bir klavye. artık ne doğru nede hızlı yazabiliyorum.

-->başlıktaki ":" işaretleri başta sondakinden bir fazla oldupunun farkına varış, ama bunun cok da umursamayış, birden szölük yazarının içime girmesi ve bunu çokda tınlamayış

-->facebooktan çıkmamda kötü olduğunun farkına vardım, artık net takip edemediğim için çokda eleştiremiyorum. fakat biliyorum hissediyorum hala değişmediniz. hala o çektiğiniz resimleri facebooka koymak için telaşla bilgisayarı açıyorsunuz.

--> hazır 3g de çıkmışken resimleri vidyoları direk faccebooka yükelyen bir fotoğraf makinesi patendimi alsam acaba iyi paraya satarım.

-->hayko ilahi söylemiş, önce hayda çektim derinden.ama güzel olmuşlan hoşuma gitti.artık amacım timbalanda ilahi söyletmek, mercan dede timbaland birde hayko featuring yaparlarsa tadından yenmez.

-->maddiyat önemli hafız, kafadaki fırtınalarda gemi yüzdürmek kolayda, bağdata gidince hesap tuturmak zor oluyo.

-->bilmem birden ispanyada matador olasım geldi, tiner çekmiş boğalar olsun istedim peşimde.fantazici geldi hanıııııııııııııım

-->ünyede pek yoktur mendilci çocuk. dün gördüm birtane tam içimden "ha burda eksikti birtek" diyecekken farkına vardım ki bu diğelerinden farklı. vicdana oynamıyor, daha işe yeni başlamış anlaşılan, sadece elinde mendil üçü bir lira diye bağıra bağıra dolaşıyor.

-->klişe laftır, "sanayiye göndereceksin bunu dünyanın kaç bucak olduğu öğrensin" sanırım bu mendilcide bunun gerçekleşmiş bir modeli idi. merak ediyorum gönderselerdi ne ustası olurdum acaba. şimdiye usta olurdum askerden gelmiş dükkanımı açmıştım, altıma doğan görünümlü bir şahin alır, onada biraz modifiye yapardım dükkanda. evlenirdim bu aralar da herde bir veldin doğumuna gün sayardım. yanlışmı yapmışım acaba okumakla.

Her sene fındık toplamak üzere çeşitli yerlerden mevsimlik işçiler gelir.Güneyden, doğudan, hatta yur dışından. biz bu sene urfalı bir ekibi çalıştırdık, içersinde bir grup kürt ve bir grup arap vardı. genelde bu tip göçebe işçiler kendi çadırlarında kalırlar, fakat biz eski bir evimiz vardı biraz bakım yaptırıp onları buraya yerleştirdik, ama bir ksımı yine çadırlarda kalmak zorunda kaldı. işte anlatmak istediğim iki farklı olay
ilki fakir işçilere gitmlerinden önce bizideki fazla kıyafetleri alıp almaycakları soruldu, işçiler almaya güçlerinin olmadıklarını ve kabul edebileceklerini söylediler, amcamlar birlikte tahmini 4-5 çuval giyim eşeyası ayakkabı verdik. işin garip tarafı onlardan bazıları bunları aralarında takas etmek yerine bir birlerine satmışlar. garipsedim. ilginçti, belkide ilginç olmaktan ziyade gerçekti.

ikincisi ise, onları yerleştirdiğimiz evde yıllardan kalma bir şömine (yerel ağız ile ocaklık veya kıran) üzerindeki motifler. motiflerin biri türk bayranı simgeleyen ay ve yıldız, ay ve yıldızın üzeri karalanmış idi evi terk ettiklerinde. üzüldüm. iki tarafında birbirne emeği geçerken neden bu adını koyamadığım nefret.

bir dip not ise bir birlerinin dillerinden anlamayan arap ve kürtlerin anlasmak için türkçe kullanması.

-sıkıldım artık türkiye'nin saçma sapan gündeminin sonucsuz bir sürü serüvene sokulmasından.

- adı ne konulursa konulsun ister kürt sorunu ister demoratik açılım olsun diye başlayan konuşmlar bitsin artık.

-içi boş olan bu açılımla tüm gündemi alt üst etmek oyalamak bitsin artık.

- açıldık açıldık ermenilerede açıldık devlet çoştu önüne gelene açıyor. sonumuz hayrola

-kapıldık gidiyoruz serüvenlere, unuttuk hayatımızı ve görevlerimizi, hükümetin hazırlaması gereken senelik ekonomik hedefler ve planlar yapılmadı, ki yapılması gerekirdi şu tarihe kadar yasalar gereğince.

-açılmılar içinde yüzüyoruz da, bıraksak da bunları halkımızın sosyal hayatı için açılmlar yapsak, gündem yapmak yerine.

-sisyasi biri değilim, ki benimde kafama takılıyorlar, herkesin beynini karıştırıyorlar.

-kişisel görüşüm artık hükümet medyayı azarlaya azarlaya yoluna getirdi.

-merak ettiğim bir konu var. üniversite de öğrendiğimiz şu oldu birşey kaynak gösterilmedikten sonra gerçeklik (bilimsellik) içermez. ÖSYM nin yaptığı onca sınavın hangisinde kaynak belirtiliyor. Neden sınav kitapçıklarının sonuna kaynaklar berlitilmiyor. bilimsellik sıfır, ki öss sınavı ile bilim için yetiştirilmek üzere öğrenciler seçiyoruz, durum vahim.

Aslında epeydir merak ettiğim birşey var, yok hayır baya baya merak ediyorum, aslında telefon açıp hepsine tek tek sorsam mı acaba? yine internetin yegane kendimizi apacık tüm gereksiz çıplaklığıyla afişe etmemizi anlamıyorum. yokmu biri niye böle yapıyosunuz gelin bir çay içelim açıklayın bana. nedir bu gaflet. anlayamıyorum blog olayını 15 yaşında süsülü deftere tutulan günlük gibi bugun kalktım önce dişlerimi fırçalayıp kahvaltı yaptım, sonra şuraya gititk, ay çook keyiflidi, çok güldüm, çok heyacanladım. ne lan bu anlamıyorum. aynı manyaklık facebook tada var twitter de de var frendfeed de de eminim vardır. ha birde msn kişisel ietilerinde de görmek pek bir muhtemel. merak ediyorum bu arkadaşa bir yayın evi tutup hayatını ansiklopedi haline getirsede kronoljik olarak sonraki nesillerimizde faydalansa, ibret alsa diyorum. ha burayada nasıl geldim, birin msn iletisinde gördüm blog açmış bir merak daldım. pek bir garip yurum olayı derlemiştim aslında yazacak birton ıvır zıvır vardı ama neden bilemem belki boğaza kadar bunlarla dolmanın getirdiği zıvanadan cıkmışlığa artık birşeyler yazmak istedim.

hayat biraz özel olsa güzel değilmidir, neden böle facebookda her yediğiniz nanenin haberini cat diye oraya not düşüyorsunuz anlamdım. sözüm ona eski arkadaşları bulacağımız siten niye senin o sıralar, yediğin naneleri garip şekillerde ima ettiğin yazılarla dolu bir şekilde bulsun ki. twitter frendfeed de dönen saçmalıklar nedir hele vermişler zaten bilemem kaç karakter yazma hakkı bizede zaten öle şeyler lazım hemen not gönderiyoruz saniyerlik, yazıyor , geizyor, sıçıyor, ne lan bu senin sıçman kimi ilgilendiriyorsa git ona mesaj at niye böle saçmalıyorsun ulu orta.

hele birde o an nerede olduğunu yazan tipler var, ankarada bodrumda istanbulda antalyada roamnyada amerikada ingilterede, afreim ayağın yürükmüş gel bileğini çekeyim denmesini mi bekliyorlar nedir bu. aa bende size gelecektim tüh snede amerikaya gitmişsin tüh gördün mü sen. böle mi diyeceğiz. hel bunun birde future tenste olanları var onlar ayrı bir gaflet "15gün sonra venedikte venedik bekle geliyorum(at venedik 15days later)" işte bunlar a bitiyorum. siz o kentlere ülkelere gitiğiniz için size verilen artislik puanda bir artışmı oluyor çözemedim. "bende cok gitmek isterdim oralara benim yerimede eğlen oolurmu" yada "ay süpersin" gibi cevaplar sizi tatmin edecekmi ? varya aslında uğraşılmayacak adamlarasınız.

gelelim işte sorumuza bunları yazanlara gıcık olmak uyuz olmak bir vesile sinir olmup verip veriştirmek günahmıdır hocam?

gerekli not: msn iletisni noktalama işaretleri ile dolduran yersiz nesnelerden ayriyetten bir gıcık alıyorum.

dipten not:bugun gördüm adamına göre muhabbet manasına gelen bir çift söz, biraz çalıntı gibi geldiysede, puan verdim doğrusda, hani gelen kişiye özel muamelede varmı merak ettim doğrusu

Bir furya çıktı, videolar paylaşılıyor, mailler gönderiliyor, haberlerde çıkıyor, colanın içinde ne var? hadi bilin bakalım ne var. sölentilere göre şu var bu var.bilmem kaç yıl ismi verilirse rencide olacak bir cola firmasının çalışanı açıklamış, içinde fare varmış, fare pisliği varmış, yok böcekler varmış, yok böcekten yapılıyormuş, yok mentosla karıstırılınca patlıyormuş, yok colayı tuvalet temizlemekle kullanıyorlarmış,ki bu sonuncuyu açmak ve bol bol gülmek isterim, ulan sanki sen o tuvalet temizlendikten sonra sıkılıp suyu süzüleni içiyorsun, ki neyse işte her ne halt varsa açık beyan edildi. ne olduğuda umrumda değil, ki bahsedeceğimde bu değil aslında.
benim sıkıntım tüm bunları kendine dert edinen insanlar, sürekli böle absürt işlerle uğraşmaktan ne zevk alıyosunuz anlamıyorum ki, maksadınız ney bir çözemedim gitti. maillerden, videolardan bıktım, birde yetmedi şimdi bunları takip edip sözde süper bilinçli oluşan kitle ile sürekli gıcık alıyoruz. sürekli tam colaların koyulup içildiği anda çok bilmişimiz çıkar ve buyurur "siz biliyomusunuz bunun içinde ne var" ve başlar anlatmaya, ulan içeceğimiz şunun şurası bir bardak cola içine ettin, mutlumusun.

yine böle bir durumda evdeyiz, babamda pepsi-cola almış koyduk içiyoruz öle muahbet falan. hiç bir yerden eksik olmayan bilmişimiz yine buyurdu anlattıda anlattı.
babam cevabı kısa ve öz oldu "en iyisi pepsi içeceksin"
şışt ordaki olayı espri olarak algılama, olay artık bu konudan sıkılmışlık yahu yeterin

hayat bilgisi sınavı
sorular
1-)Facebook nedir?
video paylaşma fasilitesinin bokunu çıkarmış üyelere sahip sitedir.
facebook profillerine "gore" içerik (video, resim falan) koyup üstüne bi de yorum yazan gerizekalılardan nefret ediyorum. hayatımın bir aşamasında bu insanlarla tanışma hatası yaptığım için de kendimden utanıyorum.

bu facebook ile ilgili görüşlerime ortak bir yazı buldum internette çokda hoşuma gitti biraz alıntı yapmak istedim işte bazı noktalar sunuyorum.

"...resimlerden şunu görüyorum. bir çoğunuzun bir takım hayalleri var. çoğu da olmamış. haberler kötü: bir çoğu da olmayacak. haberler iyi: iyi ki olmuyorlar. olsalar o zaman göreceksiniz yıkımı, fransız filmi tip sonu seyirciye bırakılı varoluşsalı. o açıdan başarısızı da başarısız, başarılısı da başarısız. üretici de 'abi size de bir şey beğendirilmiyor. piyasa böyle, git dolaş' diyor. kapitalisti bile mahmutpaşa tezgahtarına çevirttirdiniz. olmuyor. kapitaliste ayıp. adam okudu etti, 7 dil öğrendi, faynenşıl tayms takip etti, hala senin tatminsizliğinden tatmin olamadığı ile boğuşuyor koskoca finansal danışman. adamı da yoruyorsunuz, rahat durun. feyzbuka verilecek pozlardan birisi daha sizin yüzünüzden içi boş, çarpık zeki müren tebessümlü traş bir postüre dönüşüyor. o da sizin hatanız. o işlere de bakın biraz...."

"...şeyin ayrıca yazılması gerekti. aşk albümü hazırlayan çiftin. yani ayrı başlık işi normalde. 'feyzbukta ideal aşık çift kurgulayanlara bakışım ve nefretim' diye başlıklaştırmam lazım. ama başlıklaştırmıyorum, moderasyon buna hazır değil. moderasyonun buna hazır olmaması. benim de çok sikimde olmaması. ve buna üzülüş.
bak ben kelebek ekiyle büyümüş bir çocuğum. gayet iyi anlıyorum fotoromanı. o fotoğraflarda yaşanan aşkı falan. ama onu siz çekmeye başladınız bayağı bayağı. delirdiniz mi abicim siz epizod epizod aşk hayatınızı çekiyorsunuz koyuyorsunuz oraya. altına da herifin birisi, -sözde- süper duygusal bir an olan o ana yorum yapıyor 'ay cnm çok güzelsiniz burda yaaa kyamam' diye. izleyiciniz de hıyar yani. sen orda kendince bir müsamere hazırlamışsın. istiyorsun ki aşkımız böyle yüce, şöyle ulu görülsün. ama izleyicinin bunu anlamaması. ay cnmmmm demesi. ay canıma da yapmadığın o kadar belli ki o foto kadrajını, şekli. o umarsız öğleden sonrayı, o pencereden içeri süzülen ışığın yüzünüzdeki şeyini. ikinizin de kah birbirinize, kah uzaklara bakışınızı. yani bu manzaraya da ay cnmmmmm...ben çok üzülürdüm. izleyici bilinçsiz. siz de çağınızın ötesindesiniz.
hafiften de şey var. böyle seneler ve mevsimlerde aşkımız diye. bayağı ödev gibi, iş gibi oluşturuyorsunuz o albümü. bekliyorum ne zaman sıkılacaksın o saçmalıktan diye ama kesinlikle sıkılmadığın gibi, hala alta ay cnmm. manyak mısınız? bir ara anlamadınız mı başka tepki alamadığınızı bu pozlara? bu kadar abi çevreden o ulu aşka alacağınız tepki. ay cnmmmm.
düğün sırasındaki fotolara bile bir düğünlük tahammül edebiliyoruz biz. her gün düğün çirkinliğini vermeyin. takım elbiseli adamları dans ettirmeyin birbiriyle sürekli. buna ne takım ne elbise dayanır. yoruyorsunuz birbirinizi. yormuyorsanız o formülü nedir o yorgunsuzluğun? iksiri ne içeyim ben de gireyim o akışa. raki diyor ya... çoggüçlüööö..çoggüçlüğğ! öylesiniz. ben de sizin gibi güçlü olmak istiyorum.
korkarım ki bu çok mutluyuz, aşkımızı çekemeyenler var şeysine yönelik yapılıyor. hala aşıkız, hala sevişiyoruz, ''bahar 2009 hala birbirimizi sevmemiz ve elalemin çatlamas''ı (yanlış yerden tırnağın kapanması ve siktirediş) gibi bir albümle de taçlandırmak istiyorsunuz ama olmuyor. bahar 2009 da kalıyor. açık yazın olm, ben anlarım. hepimiz anlarız. aynı ortamın çocuğuyuz...."

bu adama katılmamak eldemi

"doğum günümü kutlayan herkese çok teşekkür ederim"
bir facebook klasiği..
şimdi bu meret (internet) olmadan önceki zamanları düşünüyorum da, her şey gibi doğum günü tebriklerinin bile bir anlamı, bir güzelliği vardı. ajandaların takvimlerin neredeyse her gününü, birbirinden renkli kalemlerle yuvarlak içine alırdık ki eşin dostun doğum günü unutulmasın hatırlansın. o gün geldiğinde hediye alınsın, bir telefon edilsin, hiç olmadı klasik bir mesaj çekilsin..
şimdi öyle mi? facebook hatırlatıyo: x'in doğumgünü bugün. bi kutlayıver.
oldu paşam.
üşenmeyen kutluyor da. o facebook profilisi birbirinden yapış yapış mesajlarla dolup taşıyor, bir şenlik curcuna oluyor aman allah.
akşamda paşamız geliyor profil duvarına yapıştırıyor etiketi, durum olarak ayarlıyor ve görüyorsun x has changed her status: doğum günümü kutlayan herkese allah akıl fikir 1 min. ago
birde msn iletisi oluyor bunlar; öyle bir sitemle sokuyorki gözüne sende kutlayacaksın benim doğumgünümü mecbursun bosuna mı doğdum ulan ben, dercesine

seri geçiyorum acılın
"bir berber bir berbere gel beraber bir berber dükkanı açalım demiş, diğer berberde siktir git lan bela mısın demiş"
''bir gün bir gün bir çocuk eve de gelmiş herkes var a.q.''(sevgilisini kimsenin olmayacağını düşünerek eve getirmiş ama tüm ailesi evde olan kişinin yazdığı)
"herkes artiz olmuş. ama yönetmen benim. istediğime rol, istediğime yol veririm"
"kader sana hayat diye ekşi bir limon uzattıysa, sen üstüne tekila ve tuz iste."
"kalamazsın ßu dünyada ßakire , en azından hayat koyar 1 kere"
"giricem kişisel iletiye heee"
"ben tefal değilim, herşeyi düşünemem!"
"dustan cıktım cok sexy yim"
"sınavdan aa beklerken a q alanlar"
" öğrenci adama paran var mı diye sorulmaz. iş bankası hesap no: xxxxxxxxxx "
"bugün pazar, ileti yok"
"fazla uzağa gitmiş olamam"(away durumdayken)
"universite bit allahsiz."
"orospunun tövbesi yarak görene kadardır"
"cocacola kapaklarından çıkan penguen gibisin, 3 kapak biriktirsem 1 kere verir misin?"
"az kaşardan tost, çok kaşardan dost olmaz"

Güzel geldi bu başlık devam
"alkolün bana verdiği yetkiye dayanarak..!"
" gün gelir devran döner, horoz domalır tavuk gömer"
"bizde sevgilimize pırlantalar almasını bilirdik dostumuz açtı yedirdiiik içirdik"
"çayın liptonlusunu, kadının ip donlusunu severim"
"küresel sıkılmayı önlemek için lütfen gereksiz okul okumayınız"
"bu aşk yalanmış, yalanmamış bir aşk istiyorum"
"kişisel ileti kısmında günlük tutmaya çalışmayın,sikicem!"
"eskiden ali ata bakardı şimdi karıya kıza, ışık ılık süt içerdi şimdi vodka redbull, ayşe ipi tutardı şimdi ... "
"seni sevmek ibadetim..bu aralar cenabetim..."
"yıllardır oturum açmayan adam"
"adam sandıklarımız madam çıktı"
"calculus'un yolları taştan newton sen çıkardın beni baştan"
"ideas are like assholes, everybody has one"

memurlar.net te öğretmenlerin grevine atıfta bulunmuş gotten elemente cevap verme gerekliliği hissettim.
Mesaj şöyle
{alıntı}Orjinalden alıntı:gotten_element

1-)250 bin öğretmen adayının girdiği sınavda 130bin e yakınının 65 puanın

altında almasına rağmen öğretmenliğe kendisini layık gördüğü için..(pişkinlik)

2-)Öğretmenlik vasfının ne kadar önemli bir yeterliliğe sahip olunarak edinildiğini göremeyip

niteliğini artırmaya çabalamak yerine para kazanmayı temel amaç saydığı için..(liyakatsizlik)

3-)7 sene girip 75 i geçemeyip ve yetersiz olduğunu kabul etmeyip "devlete sırtını dayamak"

için öğretmen olmayı istediği için..(uyanıklık)

4-)hükümete sallamak için fırsat kollayan siyasi parti ve medya grupları olduğu için(kaçınılmaz destek)

5-)İlgi ve Yeteneğini gözardı edip asıl hedefi olmayan Mecburen girdiği öğretmenlik bölümünü

(össde boşta kalmamak için) zorlanmadan bitirdiği,mecburen göreve girme zorunluluğu hissettiği

bu mecburiyeti de devlete hükümete yüklediği için..(tembellik)

Rızkı kendini yaratandan bilmeyenler böyle mecburilikler içinde tembellik bazen uyanık ve pişkinlik yaparak

kendilerini küçültüyorlar..Greve destek vermiyorum..Eğitim Politikamızın nihai hedeflerini gerçekleştirebilecek

İŞİNİ SEVEREK İSTEYEREK Seçmiş ,DONANIMLI ve bu hedeflerden haberdar FEDAKAR eğitimcilerin görev almaları için

dua ediyorum.Zaten onlar da hakettiği yere geliyorlar..

Arkadaşlar Lütfen Eğitim İçin Gönüallü olmayan adaylar kpss ye bile girmesin bu iş öyle herkesin yapacağı bi iş değildir.Köy okulunda öğrenci videolarını çekip facebook a atan öğretmen tipleri istemiyoruz.NESİL yetiştirmek isteyen öğretmen istiyoruz..Bizim yetiştiremediklerimizi yargıçlar içeri atarak düzeltmeye çalışmıyor mu ?ALLAH işi layıkıyla yapacak olana nasip etsin..Amin..

{alıntı}
al buda cevabım:
bak gotten_element adlı kelime ve gözlem düzeyinden yoksun nacizane yurdum siyaset maduru, kendisini zembile ve bi vesile yollardan geldiğini sanan 0 değerine mutlak olarak sıfır nebze uzaklıktan seyreden uyduruk şeylere bir hayli inanmış gözü görmeyen yada bakar kör diye adlandırdığımız kimlik bunalımından baskasının uydurduğu kimliklere kendini ittiren vatandas sana seslniyorum iyi dinle .

önce sana maddelerine uygunca cevap vereceğim ayrıca senin hakkında bazı süperim var şöyleki; bu yazdıklarımı okuyabilecekmisin, okduklarına algılama düzeyinde yetereli seviyede uygun tepki ile algılama olayını gercekleştirebiliecek kabiliyet ve donanıma sahip misin?ayrıca senin hakkında bir kaç real merakım var bunlar kişisel doluğu için kusura kalma, ne iş yaparsın, yaşın kaç, kendini ne olarak nitelendiriyorsun? Gerçi benim bir kaç cevabım var.

Başlangıc olarak söyleceğim şey sudur ki: kelime anlamlarını iyice bir öğren.Greve katılan ve desteklen arkadaşların puan durumu hakkında bilip bilmeden saçmalama.

1-)Pişkinlik(bknz: Tdk sözlük)(Saygısız,Yüzsüz,Deneyimi olan) Burdan bakılınca Öğretmenler kimseye saygısızlık etmemekte tamamen hak arayışı içersinde, anayasalarla belirlenmiş süreçte yürtülmekte olan eylem içersindedirler. Yüzsüzlüğe gelince yüzsüzlük, kpss sonucunu alıp atama beklemek yeterli atama olmadğı için hak aramak ise, adalet mülkün temelidir sözünü sen yüzsüzlük olarakmı algılıyorsun.ama maksatın pişkinlik derken deneyim ise evet orada yıllardır meb e bağlı okullarda öğrencilerine en iyi eğitimi vermek için çalışan binlerce öğretmenden bahsediyoruz.

2-)Liyakati olmayan, başarısız, yeteneksiz: Üniversitenin yeterli gördüğünü sen hangi yetkili kişi olarak bukadar insanı yetersiz görüyorsun,söyle bana yetkiyi hangi kişi ve kuruluşlar böyle saçıyor etrafınada senin de kafana düştü.

3-) yedi sene boyunca yapılan kpss sınavının hanigsi öğretme, öğrenci ile ilişki kurma kulvarında yeterli olup olmadığı kişilik ve yönetme yetileri açısından öğretmen arkadaşları sınamıştır. öğretmen olmayı istediği için uyanık olma ile itam ettiğin kişiler zaten öğretmen olarak belgelendirilmişlerdir, sen veya bir başkası bunu rededemez. İstenilen şey çalışma hakkıdır, (varsa bilgin ayrıca bknz: tam istihtam, istihtam, çalışma)

4-) hükümet ayağı ve sisyasi mesajlar verme, burda insallar iş bulma çalışma sosyal devletteki yerini koruma kültürel ve hayati açıdan bağımsız yaşama isteklerini dile getirmektedirler. ayrıca burda herhangi bir siyasi veya medya kuruluşunun desteği sözkonusu değildir, aksi iddaedenin kanıtlamsını isterim. ayrıca bir kuruluş haksahiplerinin hakkını istemelrinde yardım ediyorsa bunun karalanması değil alkışlanması gerekmektedir. eğer hükümet bir yerde yalış yapıyorsa sosyal ve siyasl olarak gerekli uyarılar hükümete yapılmalıdır, önemli olan sosyal devlet gereiğince senin ve gibilerinin (kasıt birey değil)değil toplumun huzur ve güveni gelişimidir. ayrıca medya grevi başladıktan üçgün sonra haber ederek destek olduğuysa medyaya da teşekkürü bir borç biliriz. göründüğü gibi medyadan elini çekmesi gerekenler halk değildir (mesaj gerekli yere ulaşır, eğer algılama yeteri var ise)

5-)öncelikle bakınız madde üç ile verilen cevap.olay verici tarafından verilen bilginin alcıdaki bozukluk ve teknik aksaklıklar dolayısı ile anlamama devam ediyorsa anlama hakkın devamı ve bilgilenme hakkı için devam edebilrisiniz, (okuma, bilgi edinme ve yazılardan kendinize ders çıkarma hakkınız saklı tutulmuştur.): Gerek ünlü filozoflar, gerek Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ün gerekse yaygın dinler(heleki müslümanlık) tarafından beyan edilen öğretmenlik kutsalını bu şekilde itham etmeniz yersizlik, mantıksızlık, hukusuzluk ve özellikle şeref yoksunluğudur. Lise döneminde yapılan tercilerin öğrencileri doğru veya yanlış bir bölüme atadığı bir günümüz gerçeği olabilimekle beraber üniversite nitelik ve yeterlilik içinde gerekli sınamayı yapma ile görevlendirilmiştir. (bu konuda asıl sorgulanması gerekenin sen olduğun konusunda kesin bir fikre sahip olsamda, bu ve benzeri kişler ile uğrası yersiz buluyorum. bu yorumunda ise sana değil genele bir msj vermek isteğimden yazıyorum).Üniversitede zorlanmak öss de alınan puan ile alakası olmadığı bir gerçekdir, ve öss puanı ile giriş yapılan bölümleri ve meslekleri yersiz ihtam etmek ne denli bir cahiliye ile körükörüne bunalmışlık zifri karanlıkta havlamaktır.

Gelelim tembellik olarak adlandırdığınız bölüme. Size (çoğul olan siz -saygıdan değil- senin gibi düşennlere genel bir cevap olduğundan) şiddetli tavsiyem ki bu- tavsiye konunun ehemmiyet ve ikrarına ermeniz için değil kelime anlam ve değer adına alabileceğiniz iki fikir ve gerçek içindir, birşeyler öğrenebilme olasılığınızı hesaba katarak, nede olsa bizler öğretmeniz herkimseye öğretebileceğimiz ekbir nokta var ise bunun olaslık hesabının sonucuna bakmadan öğretme uğraşı içersine düşeriz her birey için.(ayrıca bakınız olasılık matematiği)-(unuttuysan hatırlatayım tavsiyemi söylüyordum) Hükümet ve devletin görev amaç ve hedeflerini bir okuman, okursan burdaki görev yetersiliğini şikayet edenlerin yaptığına tembellik ile itham etmek yerine, görevi yerine getirmeyen devleti göreve çağırırdın. Ki açıklayayım Devlet her şeyden önce, topluma hizmet etmek ve onun sorunlarını çözmek için oluşturulan bir hizmet kurumudur.Bir amaç değil, hizmet aracı olan devlet, insanın insanca yaşama hak ve hürriyetini sağlamak, bütün bireysel ve toplumsal ilişkilerin adalet ilkesine göre düzenlenmesini gerçekleştirmek için vardır. Ayrıca devlet, yeryüzünde adalet ve esenliğin sağlanmasına katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Bu bağlamda hem öğrencilere eğitim ve öğretimin yetkili ellerden ulaşması ve öğreticilierin yetkin oldukları işi yapması ve ayrıca işsiz ve işi tam istihtam manasında gerekli işlemleri yapmak görevi ve yükümlülüğü devlet ve yürütme( hükümetin) görevidir.

Madde dışı ek açıklamalara girer isek, binlerce senin yetkin olarak gördüğün kpss ve atama sürecinde atanamayan, öğretmen milli eğitimin okullarında ücretli öğretmenlik yapmaktadır. buna bu ne perhiz bu ne lahana tuşusu denir. öğretmenlik kadrosu atanmış yüzlerce orman mühendisi, su ve ürünleri mühendisi, hatta elektirk ve elektronik mühendisleri inşaat mühendisleri ve akla hayale gelmicek birsürü kişi bulunmaktadır. derki atalarımız bilmediğin haltı git mektebinde oku. Sen git bir çay koy hele, karışma elin işine, Bukadar konuya vakıf olabilirsen eh bişeyler öğretebilmenin mutluluğunu yaşarız (her öğrecimizden kazancımız,(haddi değil)). ama vakıf olamadıysan gel görki sana yapılacak çokda birşey yok biraz kitap oku biraz gerçekleri araştır.

Kişisel not: küçükken topun inşaatamı kaçtı hayırdır gerçekleri saçmalayarak karıştırman ve saklaman bundan ilerimi geliyor.

hosuma gitti iyi malzemeler var bende yayınlayayım dedim
"ben alkollüyüm.. sen nerelisin?"
" usuyorsan ustune google earth "
meşgul durumdayken.."senden daha önemli bir kişiyle konuşuyorum"
"yilmazyildirim adlı kisinin durumu 'öldü' olarak ayarlandigi icin yanit veremeyebilir"
"yatakta ve batakta eşi iyi olmayanlar ellerine mahkumdur"
"paris hilton bakiredir ve britney spears onun kulu ve elçisidir"
"doğma bebek mühendis olursun"
"içimde ki piç terk etme beni hiç....(her gece barlar giden bir arkadas)"
"şehrazat benim olucak binicem üstüne vuyucam kıybacı vuyucam kıybacı"
"deveye sormuşlar "babüj boynun neden eğri?" diye, o da "senin ağzını yüzünü sikerim orospu çocuğu!" demiş."
"hem punkım hem tikiyim begenmeyeni sikiyim"
"hatun dediğin alımlı olduğu kadar verimli de olmalı."
"iki kişinin gördüğü kişisel ileti değildir"
"ben güzele güzel demem kafam güzel olmayınca"
"x'e değer verirsek nolur götü kalkar..."
"hayatta kişisel neyimiz olduki iletimiz olsun aq"
"kiyamet gelse de kopsak."
"aman bir bahcaya giremezsen, durup seyran eyleme taaa aq."
"peter pan olsam, neverland'in ortasına sıçsam, içim ürperiyor ya evde yoksan?"

Yine bir forumda istenilen ve yazdığım ufak bir programcığıda burda paylaşim dedim.
arkadasın isteği ve benim verdiğim cevabı aynen kopyalıyorum birdaha yazmaya uğrasamicam :D


[alıntı]
teşekkür ederim program işe yarıyor
bide bişey soracağım bu programın her şeyi kapatanından varmı
yani etkin pencereyi kapatanını soruyorum
mesala wordle, exelle çalışırken veya ınternet sayfası, kağıt oyunu gibi bütün pencereleri kapatabilirmi [alıntı]

Evet sabah kahvaltısından sonra geri geldim hemde istediğin programla,
Yazdığım bu programda yine öncekiler gibi çalışıtırıyorsun X1button ile, program donguye girer biryerde taklırsa sağtaraftaki simgede pause yada exit ile programı durdurun, ayrıca X2 buttonuda programı kapatma işlemini bir sonraki x1 buttonuna kadar durdurur.
Genel itibari ile çalışan tüm pencereleri kapatıyor, sadece windows klasorlerini (belgelerim, bilgisayarım gibi ) kapatmıyor.

http://rapidshare.com/files/264262079/SKapat.exe.html

Üç tane ufak script yazdım, üç farklı dosya yaptım farklı kullanımlar için, eger farenin Xbuttonu ile çalışıyor, kolay gelsin.
Kullanım basit
dosyayı tılayınca sağ alt kösede simgesi cıkar ve farenin XButton1 tusuna 1kere basma ile calışır,
Bu tus sol,sağ,orta tuslardan sonraki bir tustur, yanda falan bulunur genelde,
win98/2000 gibi xp altı windows sürümlerinde çalışmaya bilir
Kapat1:
tek tıklama ile birtane internet explorer sayfası kapanır
Kapat2:
tek tık ile firefox ve internet explorer sayfaları kapanır.
kapat3:
nekadar internet explorer varsa hepsi kapanır.
DipNot: Bşalngıç klasorune kısayol koyarsanız, windows baslangıcında program çalışır, sürekli scribi başlatmak zorunda kalmazsınız.
http://rapidshare.com/files/264054752/Kapat.rar.html

Forumun birinde bir arkadas yardım istedi bende bir kaç scrip yazdım belki ihityacı olan olur diye blogda da bir paylaşim dedim.
Verdiğim exe dosyasını cift tıklıosun script sağ alt köşede beliriyor, mousenin orta tusuna (tekerleğe basılı tutuğunda) basılı tutuğun sürece sürekli sol tus tıklaması gönderiyor.
scripten cıkmak istediğinde simgesine sağ tık yapıp exit demen yeterli.Conter strike vb oyun yuklu olmadığı için deneme fırsatım olmadı, ama normal masa üstü vs gibi pencerelerde calısıyor, exe oldğu için oyunda da calısacaktır. iş görür die düşünüyorum.
http://rapidshare.com/files/263136835/Lclik.exe.html

USKO
Oyunu indirmek için: http://knightonlineworld.gamersfirst.com/download_client.php
Üyelik almak için: https://www.gamersfirst.com/register/index.php?g=1
Burdaki üyelik almak için sayfa türkçe olduğu için herşey anlatmayacağım. Formu doldurduktan sonra mail adresinize gelecek linki takip edin ve o formuda doldurun. Şifre gizli soru ve eşya kilitleme şifrenizi bir yere mutlaka not alın. Sonra oyuna launcher dan giriş yapın. Güncellemeler yüklendikten sonra oyuna id ve şifrenizle giriş yapın, iyi oyunlar.


KOREKO
Öncelikle Oyuna Üye olmadan ve indirmeden evvel bilgisayarınıza windows xp cd niz ile asya dillerini yüklemelisiniz ( Denetim Masası > Bölge Dil Seçenekleri > Diller > Doğu Asya Dilleri Yüklensin . )
Oyuna Üyelik Almak ve Download İçin ;
wm90.com/kore/
Bu Adresi Web Tarayıcınıza Girin . Üyelik Burada ayrıntılı olarak anlatılıyor . eğer ki test serverinde oynamak isterseniz girdiğiniz gibi siteye en üstte download linki war oradan indirebilirsiniz . asıl serverlere bağlanmak için ilk önce üyelik almalısınız .
Üyelik Aldıysanız Siteye Login Olun , Daha sonra Login ekranının hemen altında oyunda ki skeletondan çıkan siyah skeleton başı şekline tıklayın ve full client indirin .
Eğer indirdikden sonra gamestart a basınca oyun açılmıyorsa , İnternet Tarayıcınızı İnternet Explorer Olarak Değiştirin . ( Program Erişim Ve Varsayılanları Ayarla > Özel > Oradan İnternet Explorer Olarak Seçin )


JAPKO
Japko Download = http://www.downloadtr.com/program.asp?id=632
Japko Patchler = ftp://groftp.nefficient.jp/pub/groftp/ko/honban/patch/
Japko Üyelik = Beyler tek sorun burasi ilk olarak http://rain.s3.allinoneserver.net/web_proxy.cgi bu siteye giriors ve alttaki http:// ile başlayan kutucuğun yanına www.knightonline.jp/KO/fr_userRegist.jsp yazıyoruz ve karşımıza üyelik formu gelior.1.kutucuğa ID mizi 2.Ye Mail Adresini(Gmail tavsiye ederim) 3. Ye Doğum Tarihimizi Yazıp Ok diyoruz.Eğer yapamazsanız resimli anlatım www.knightonline.jp/KO/fr_userRegist.jsp
Bunları yaptıktan sonra,oyuna girebilmek için Proxifier adlı program şart.
Proxifier Download = http://www.proxifier.com/download.htm
Proxifier için bize Japon IP'si şart.
Japon IP'si için = http://www.samair.ru/proxy/
Oyuna girerken Proxifier adlı programı açıp oyuna giriors.
NOT = PROXİFİER ADLI PROGRAM AÇIKKEN MSN'E VE SİTELERE GİREMESSİNİZ.

Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi dünyanın farklı bölgelerinde farklı şirketler tarafından ücretsiz (Free2Play) veya ücretli (Pay2Play) olarak hizmete sunulan oyunun ençok rağbet gören Serverlar UsKO , JapKO , KoreaKO, dur

Bunlardan Usko (burdan) olarak geçen server K2Network Inc tarafından sunulan ve 15 alt serverdan oluşan bir amerikan servisidir, genelde knight deyince akla gelen servis budur. UsKo ingilizcede expansion olarak adlandırılan yamaları mgame şirketinden almaktadır. 15 Dünyanın tamamında Türk oyuncular çoğunluktadır, oyunun Türkçe olmamasına rağmen hiç zorlanmazsınız.

KoreaKo (burdan) ve JapKo (burdan) mgame şirketinin sunduğu serverlardır japon ya ve kore için ayrı ayrı iki sistemdir. Oyunlar kore dilinde ve japon dilindedir.
Bu şirketlerin haricinde başka özel serverlarda bulunmaktadır.


Googleda private server şeklinde aratarak başka serverlar da bulabilirsiniz. Bunlardan akingamig (burdan) deneyip beğendiğim bir server tavsiye ederim.

Knight Online, MGame Corporation ve Noah System tarafından geliştirilmiş bir devasa çok oyunculu rol yapma oyunudur (MMORPG). Dünyanın farklı bölgelerinde farklı şirketler tarafından ücretsiz (Free2Play) veya ücretli (Pay2Play) olarak hizmete sunulan Knight Online'ın toplamda seksenden fazla ülkede milyonlarca oyuncusu bulunmaktadır.

Irklar: Oyunda kontrol edilebilen iki ırk ve her ırk için dört farklı karakter sınıfı bulunmaktadır: El-Morad, Kaurs ırkları ve- Warrior, Rogue, Mage, Priest sınıfları.

Sınıflar: Knight Online; Warrior (Savaşçı), Rogue (Eşkıya/Düzenbaz/Hilekar), Magician (Büyücü) ve Priest (Rahip/İmam/Ruhban Sınıfı) olmak üzere dört temel karakter sınıfı içermektedir. Bu sınıflar kendi aralarında yeteneklerine göre ayrıldıkları gibi, oyuncular tarafından tasarımlarından farklı amaçlarla kullanılan (örneğin Battle Priest) sınıflar da bulunmaktadır.

Klan Sistemi: Oyunda beş aşamalı bir klan sistemi uygulanmaktadır. Beş, klanlar için en alt seviye iken; birinci seviye en üst klan seviyesini temsil etmektedir. Üçüncü seviye ve üzeri klanlar Knight görevini başarı ile tamamlarlarsa pelerin giyme ayrıcalığını elde etmektedirler.

Devasa oyunculu çevrimiçi rol yapma oyunu, (Massively Multiplayer Online Role Playing Game, MMORPG) dünya üzerinden binlerce insanın internet üzerinden oynadığı oyunlara verilen addır. Bir MMORPG oyununda oyuncular hayalgücüyle yaratılmış gerçekdışı bir dünyada kendilerine belirli karakterler seçerek onu geliştirmek ve oyuna ait amacı yerine getirmek için oynarlar. Bu amaç yalnızca verilen görevleri birlikte yapmak olabileceği gibi ırklar savaşı gibi bir görev de olabilir.
Bu oyun türü ilk önce çeşitli oyuncuların birleşerek yazı tabanlı MUD (Çok Oyunculu Zindanlar) şeklinde oynanmasıyla başlamıştır. Oyuncular birbirine Telnet aracılığıyla bağlanıyorlardı. Oyunların oynanışı rol yapma oyunlarına benziyordu. Daha sonradan geliştirilen grafiklerle birlikte günümüz oyunları oluşmuştur.
Günümüzde oldukça hızlı ve çabuk gelişen bir oyun alanı olmakla beraber dünya üzerinde halihazırda milyonlara varan üye sayıları bulunmaktadır. Tabi budurumda ben kendi oynadğım ve çok oynanan oyunlardan şeçmeler yaparak yayımıma deva edeceğim

Blog uygulamam da yeni bir döneme giriyorum.Daha önceki yazılarımın tamamını silip yeniden başladım. Pek araştırmadım bu konuda bir blog yayını varmı yokmu ama mmorpg oyunları hakkında bir blog olusturmaya karar verdim. Düzeli bir bilgi kaynağı yapmaya çalışırken, kendimce vakit geçirmeye çalışacağım.