Posted: 3 Eylül 2013 Salı by wildceno in
0

resepsiyonda çalan telefonun sesi bölüyor sancılarımı
zaman herkese yaptığı gibi akıp gidiyor gözlerimin önümden
yine böyle bir gün akıp giderken
babam 'a yeter dedi
ve babam için akmadı artık
o klişe lafta oduğu gibi bütün dünya gökyüzünden üzerime düştü
ama sanıldığı gibi değil bir daha kalmamacasıya
toz zerresine dönüşmüş kemiklerimin sancısı değil ezikliğim
düşşünmeye zorladığımda beynimden kalanı, geçmişi
babama yaşatamadığım mutluluklar saplanıyor, kalbimin orta yerine

eski bir düşüm vardı baba olmak gibi, düşündükçe zoruma gidiyor
baba lafını duyamamak değil, dede lafını söyletememiş olmak

sonra içime saplanan alevden hançerle koşmaya çalışıyorum geçmişimin peşinde
eksiklikleri tamam etmek için, sonra babama yaşatamadığım eksik mutlulukar
bir bir çoğalıyor içerimde
anlamaya çalışıyorum fakat, bulamıyorum kaybetiğimi "babamı"

kabahati bulacak birşey arıyorum, belki de birini
ama bırak kabahati derdimi söyleyecek ne bir şey, nede biri var
birde sorsan koca dünya bunun adı

pişmmanlıkla tanışmışlığım çok değil belki,
kısa zamanda yamandı bu deyyus ciğerime, kanser gibi