--> lise yıllarında güzel olamyan kızların 5yıl aradan sonra taş ve türevi haline gelmesi gibi bir sorun var bu hayatta. lisenin o gubudik dönemlerinde umursamadığınız kız yerine koymadığımız o kızlar vardır ya hani hatta alt dönem diye cik muhabbetleri çekmişizdir, arkadaşımıza sen bununla çık diye dalga geçmişizdir. sanki bu kızlar bunu hep içten içe biriktirmişler yememiş içmemişler aradan geçen zamanda türk filmi karakteri gibi güzelleşmiş, taş haline geşlmiştir. yolda yürürken görür vaybe derken içten içe bir anda sima tanıdık gelir, puslu bir hayal ortamında canlanan o gözler bir anda sizi lise dönemlerindeki o sivilce suratlı kilolu biriyle karşılaştırır. unutur ve karşınızdaki güzelliği süzmeye devam ederken içinizden ah ulan lise yıllarında bağı koparmasaydık keşke derken kıza selam vermemişliğinize yanar durursunuz. işte böle bir düşünce perspektifinde kız yanınızdan savuşup gider ve yüzünüzde ufaktan bir gülümseme belirir, yumurta nalan bak demenin gülümsemesidir.
-->ünyeye taş yağmış. yağışlı bir günlerde olduğumuz belli insanlar istanbulda hayatlarını kaybettiler sel yüzünden onlara rahmet dilerken,farklı bir yağış ünyeyi vurdu. ünye garip bir yer kızları ortalama olarak güzeldir ama bunu öle amprik deneyler ve günlerde ortaya koymanız pek mümkün değildir. işte bugün bu idddamı ispatlayabileceğim ve hatta benim iddalarımın üstünde bir gün. ünyenin kızlarını bugün canı gönülden tebrik ediyorum.
-->deniz kıyısı kentlerin diğer yerlerden farklı bir sorunu var ulaşımda. hele o yaz günlerininde yağmur yağmadan önce hava öle bir bunalım yaratırki, vucudunuzdan zorla söker alır teri, sümüklü böcek gibi yapış yapış olursunuz o nemin yüzdelerinin yüzsüzlük gösterip şevkle çoştuğu günlerde dolmuşa dolmak gibi bir sorun var. koku öylesine ağır ve kasvetli bir hal alırki, yolculuk bitmez hale gelmeye başlar, yavaştan bir kusmuk kokusu doluverir sinüslerinize. anlatırken bile midem kalktı.anlatmıyorum lan
0