patron-II

Posted: 21 Nisan 2010 Çarşamba by wildceno in Etiketler: ,
0

previously on patron

ayağa kalkmaya çalıştığında birden sendeledi, yaşlı ayakları uyuşmuştu. ziyaretçi sandelyesinin güçsüz kolçaklarından bir eliyle tutarak tekrar oturdu. diğer elindeki telefonuyla kızına ulaşmaya çalışıyordu, sol eliyle bacağını ovdu yavaşça. "the person you have called...." sesini duyunca isteksiz olarak kapattı telefonu. kızından son haber alalı yaklaşık 11 saat olmuştu. tekrar doğrulup karşı cama yöneldiğinde salonda tek kalmıştı, hastane salonunun titrek ışık saçan florasanlarından birinin cızırtısı baş ağrısını tetikliyordu Bayan Egenin. Ve camdan içeri yoğun bakım ünitesinin garip götüntülü soğuk cihazlarının arasına baktığında, beyaz çarşafların içersinde belirli belirsiz nefes alıyordu kocası. yıllarını hastanelerin betanol kokulu odalarında geçirmişti, buna rağmen hiçte sevmezdi bu odaları, Bayan Ege. son zamanlarda, babasını ve annesini peş peşe aylarda kaybettikten sonra çok duygusal olmuştu. Eskisi kadar güççlü duramıyordu artık.

Bundan önceki krizleri atlatmıştı, yaşlı vücudu bunu atlatmak istemiyor gibiydi. gece karısının kollarında ve ambulansda ikikez hayata yeniden dönmüştü, şimdi orda belinçsizce yatıyor, sanki yardım bekliyordu. "bizi sakın bırakma" diye alağlamaya başladı yaşlı kadın. yavaş yavaş dizleri bükülürken, yaşla dolu göz kapaklarının arasında beliriyordu, korku dolu düngece. kabus dolu bir rüyada olduğunu sanıyordu daha dün gece mutfaktaki ufak masada beraber yemek yedikten sonra, kahverengi pijamalarıyla tuncay'ın masadan kalkıp çalışma odasına giderken ki halini hatırlayınca. kahvesini içerken birden masanın başında vurmuştu onu kriz üçüncü kez. kocasına doğru atlayışı, kahve rengi pijamının üstünü yırtmaya çalışışı, ona suni tenefüs yapmaya çalışırkenki halini hatırladıkça aklı duruyor, sonrasında hatırladığı ise tuncayı kollarında tutup dayan diye bağırırken sesi ambulansın can yakan sesine karışıyordu. evin tavanına vuran ambulansın ışıkları artık yardımın yetiştiğini gösteriyordu. ama tuncay zor nefes alıyordu.

başlık

Posted: 18 Nisan 2010 Pazar by wildceno in Etiketler:
0

...aslında patron-II yi yayınlayacaktım da ne olduysa vaz geçtim o ruhsal duruma geçemedim. bak böle deyince doğu felsefesi gibi oldu, o ruhi durumlar arasında geçiş yapıyorum.bak laftaki derinliğe bak...

...bak blogda sağ taraftaki sutunda en altta peşimizden gelenler diye bir bölüm var.bizim adımlarımız ilk takip edecek kişiye türlü türlü süpriz hediyeler sevindirik olaylar hazırlasam mı acaba. ama öle rast gele takip etmeyecek, bildiğin ben ayağımı kaldıracam o basacak."maksadın ney senin niyetini" söle dersen sussar kalırım boynumu bükerim öle "hiiçç" derim iç çekerek...

...böle bahar gelince kendini dışarı atmak istiyorsunda ne gidecek bir yer ne yapacak bişey bulabiliyorsun ya, aklınada şuna bir telefon edeyim birşeyler yapak diye telefona sarıldığın anda bakiyen olmadığını görüyorsun yada ulaşamıyorsun ya, işte o an karşına geçip "hhahaaahha ehuehuhue zuhahah hhihiiihii hhehhehehe" diye kahkahayı patlatsam naprsın, bak bildiğin kahkaha değil tam bu sözlerle, de bakim naparsın?..
...o değilde bir iki parça paylaşacam burda facebook vari değil, beğenmek durumunda değilsin, tiskine biliyosun. ama önce paylaşacağım bu müziği sölicem sen dinle beğenirsen ben paylaşayım. bak veiryorum birincisi:
Mohsen Namjoo - Torang ikincisi: Mohsen Namjoo - Zolf Bar Bad...

...tarzı herşeyi değişik diye hemen çıldırma biraz insanlık tahammulü göster sevmeye çabala, belki niyeti iyi adamın bilemezsin, ha sen diyeceksin bu adam kavga edercesine sövdü belki bana nerden bileceğim. aha onuda bilemiyorum, oda adamın terbiyesizliği...

...bak bu dönemde tam karadenizde olma sırası biliyormusun, yeni yeni o çırtlak yeşiliyle sarmıştır düm doğa bedenini karadenizlinin. katılmak istersin sende gitmek istersin günün birinde, ama ben sana kötü haberi verim sen zor gidersin karadenize...
(fotoğrafları internetten aldım, ben diba yada arda gibi fotoğrafçı değilim =)

ilk fotoğraf perşembe yaylasından.
ikincisi ünyeden.
üçüncüsü aybastıdanmış.
dördüncüsü ordudan.bak burda petek dinçöz ünyede fındık topluyor.
burda da ünye hakkında çeşitli resimler var. buda daha fazla daha güzel ünye
burda da ordu için resimler var. buda daha fazla daha güzel ordu

...başlığa başlık yazdım niye. yazıyı yayınladıktan sonra gördüm başlık koymayı unuttuğumu, al elden savarcasına umursuzca sırf buda başlıksız kalıp yetim kalmasın diye koydum bu adı.yarın bugun bu yazı üzülecek hor görülecek, haha diye kahkaha atacak diğer yazılar bu yazıyı parmakla göstererek...


Kalk artık ...

Posted: 14 Nisan 2010 Çarşamba by diba in Etiketler:
0

ne yazmak istediğimi bende bilmiyorum ... defalarca yazıp yazıp siliyorum... ama bişiler yazmadan rahat edemicem. bugün gereksiz ne varsa yaptım. Öğlene kadar uyudum evde ki tamircinin sesine aldırmadan...Saatlerce aynı koltukta oturdum saçma sapan diziler seyderek saatleri tüketmeye çalıştım. Tarhana çorbası yaptım... bir süre acıktığımda midemden gelen o garip ses sustu. Canım hiç bir şey istemesede yemek zorunda olduğum için...

İki gündür yağmur Almada'yı esir almış durumda... durmuyo... Psikolojime vermiş olduğun destek için sonsuz teşekkür ederim..
İlk başta o kadar sıcaktan sonra yağmur yağması zevkli gelmişti, çayımı aldım pencerenin önüne geçip Lizbon'u seyre daldım...
Tabii yağmur iki gün sürünce pek bir hoş yanı kalmadı. Bir süre sonra üzerinde oturmuş olduğum koltuğu hissetmemeye başladım... Ya da koltuk yerinde idi ama...

Bu durumdan kurtulmak gerek. Yoksa masanın üzerinde ki çiçekten farkım kalmayacak... Biraz su yeterli ev halkı...
Teşekkürler...

nasıl ayarım bilemezsin

Posted: 12 Nisan 2010 Pazartesi by wildceno in Etiketler:
0

...artık facebookta hesabımı kullanmıyorumda. mailime arkadaş ekledi onayla bu vatandşı deyince giriyorum sanki ben facebookta onaylamasam, arakşlarım beni bir kalemde silecekmiş gibi geliyor öle bir ayar oluyorum...

...sence bu herkesin facebooka verdiği önemimi simgeliyor. bu arada facebooka face, feys, feyz, diyen her facebookluyu burdan dürtüyorum...

...bak sadede yavas yavas yaklasıyorum, facebookta beğen diye bir olay varda iğren tiskin diye birşey nie yok, acayip tiskinç olaylar paylaşıyorlar öle garip iletiler yazıyorlar ki, birde onları beğenen sayısını, görünce ayar oluyorum...

...bak şimdi şair üstad dostumuz gene doldurmuş facebook sayfasında ileti kısmını öf öf dolurmuş taşırmış, ileti değil paragraf yazmış, birde bunu sıkılmadan okuyanlar var azizim, bunlarada ayar oluyorum...

...birde şu şiiri okuyunca ilk yorum hep aynı "yüreğine sağlık" ne şimdi bu, nedemek bu? yalının ergenlik çağında yazdığı parça sözü, beyler bayanlar aldanışa gelmeyelim.böyle yorum yapan arkaşları toplum içerisnde parmakla gösterip rencide edelim. o değilde sanki biri hep farklı kişilermiş gibi şiiir yazılan yerlere koşup hep aynı yorumu yapıyor mu dersin, gel bunada ayar olup gecemizi sağlık mutluluk içerisnde kapatalım...

???

Posted: 11 Nisan 2010 Pazar by diba in Etiketler:
0

bazen ne yapacağını bilemezsin hani... Elini uzatsan... ulaşamazsın, dinlemek istersin... duyamazsın... sanki aylarca karanlıkta kalmışsında ışığı görürsün ama bakamazsın... Beklersin aslında o kadar kolaydır ki tek bir söz duymak bile yeter bazen insana... Bittim dediğin yerden başlamak için.
Şimdi başlayabilirsin...
Yaptığın şeye inanarak yaparsan ... dokunmasanda,duymasanda ve görmesende sadece inanmak bile baştan başlamak için yeterli olucaktır.

köylünün hali

Posted: 10 Nisan 2010 Cumartesi by wildceno in Etiketler: ,
0


knight online oyununda praya yapabilmek için asga fruit (asga meyvesi) çıkartıp satmaya çalışıyoruz, arkadaşla aramızda geçen diyalog.italik yazıları açıklamak için bloga yazarken ekleyeceğim.

F600 : gunaydın biladderr
Cashintq : günaydın emekçi kardesşim
F600 : nasılsındır?
Cashintq : teşekkür yelerim sağlına duvacıyım sen nasılsın ? havalar nasıl ? sizin bacede sis don mon varmı masul nasıl
F600 : mahsul ıyıdır de yonetım kotu sırket dagılmak uzere
F600 : anayasa degısıyor artık
F600 : :)
Cashintq : ben diyorumki çifçiler olarak birleşelim
Cashintq : o kadın tekel olarak kuyrmus piyasasını masulun fiaytını kırıyor (oyunda cıkartılanı oyunun kendi satıcısı bir kadına satarlar o kadından bahsedilmekte)
Cashintq : kendimiz işleyelim ürünü
Cashintq : koparatif kuralım
F600 : dmm ben hemen calısmalara baslıyorum
Cashintq : bunlrdan iyi şarap üretilir aslında hacıı
F600 : bugun asga monuya yuymurta atıcazz orgutleee (asga monu asga village yani asga köyündeki (oyunda bir mekan ve satın alan kadın ordadır) bir dikittir)
Cashintq : tamm
Cashintq : bir iki çuvalda furit götürüp yere döküp yakalım:D
F600 : bu karıyıda gece kalluga kaldıracazz (kalluga oyunda ağaçların olduğu bir bölgedir)
F600 : :D
F600 : yakalım aq
F600 : ya bız bırer sovalyeyız hacıı aq cıftcılık neyımıze yaaa:d
Cashintq : as-fu-koop
F600 : hukumet ısıtfa
F600 : :D
Cashintq : işte krallık bizi ne hallere düşürdü (kral vardır oyunda)
F600 : bu hiyerarşiyii yıkmak lazım
Cashintq : yeni çerlik sistemi gelsin bu ne kardesim
F600 : abı eskısıne de razıyyı m:d
F600 : ayaklanalım 2 aylık bebe gıbıyız aq
Cashintq : ?
Cashintq : tm
F600 : protesto mıtıng yapalım
Cashintq : hacı her şovalyeye bir köy verilsin
F600 : süt üretıcılerıı bıle sutlerını dokuyor aq bızde dokelım
Cashintq : :D
F600 : eet:D
F600 : silahımızı bırakıyoruz capalıyoruz hacı slogan buu:D
Cashintq : hacı olmadı birleşip kaleye yürüyelim (oyunda bağlı olduğun ırkın merkez kalesi vardır)
F600 : he soyunalım bıde medyanın dıkkatını cker
Cashintq : baskente askerler girdimi o senatonun götü tutusur
F600 : :D
F600 : kralbtur hangı partydendı laa
Cashintq : folkun sesi partysimidir nedir (folk oyunda bir bölge ismi) F600 : kdp mıydıı
F600 : :D
Cashintq : pardon o radyoydu la
F600 : bizde A.D.D KURALIM
F600 : ASGALILAR DAYANISMA DERNEGII
Cashintq : :)
Cashintq : sen rogsun bura senin koyun toprağın sen yabancı dğeilsin diğer asgalılarıda bilgilendirek (rog-rogue savasçı çeşidi asga köyü onlarındır)
Cashintq : el bildirisi dağıtak
F600 : :D
F600 : pelerıne sımge yapak
F600 : :D
F600 : asga fruıtıı
Cashintq : :D
F600 : sabanda basın sözcümüz olsun
Cashintq : hacı saban tuccar adam ne yapacağı belli olmaz
Cashintq : ayaklanacağımız yönetime bildirimildirir
Cashintq : sonra eslnat taş ocaklarına göndermesinler bizi:D (eslant yüksek lvl oyuncular ve güçlü canavarların bulunğu bir mekan)
Cashintq : sürgüne
F600 : harbıden 1 gb ye gormeyecegı iş yok adamın:D (1gb oyun parası)
F600 : :D
Cashintq : 2 mizi bir birimzie bağlarlar ds keseceksiniz üleeen derlerse (ds oyunda en sağlam canavarlardan eslantta bulunur)
F600 : çiftçiyiz haklıyız hakkımızı alırızz!!!
F600 : :D
F600 : aq boku yedık
F600 : bu carla bok keserız asganun koukunu anca kazıyor
F600 : hacı
F600 : ne var ne yok
F600 : hasılat nasıl
Cashintq : olum senin elmorda malzeme ofisnde tanıdıkların vardı ahni (elmorad insan ırkı oynadğımız ırk)
F600 : ben oranın sekreterını ........ bı zmanlar:D
Cashintq : bizden fiyat kırmmicaklardı noldu
F600 : malzeme iiidi ama
F600 : hacı sekretere sonra yuz vermedım fıyatlar zıpladıı:D
Cashintq : tabi sen sonra eslnta kapısnın ordaki umum hanede yakalandın
F600 : :D
Cashintq : dedim sana kac kere demi ora sakat yer devlet büyükleri hep ora takılıyor - çifçi adamsın ne işin var orda - gel tale villageye (eslant gate- tale village oyunda farklı meaknlar)
Cashintq : oraya takılak dedim dinlemedin
Cashintq : :=)
F600 : :D
F600 : hacıı dedım bı vurgun yapar emeklıye ayrılırız ama olmadıı
Cashintq : hacı ben bu işten kazandığım parayı kumarda katlamayı düşünüyorum
F600 : katlarlar ama kumarhanenın korumları senı katlarlar
Cashintq : anvile kumaranesine gidip ugrade mi oynasam - yoksa caostic kazinoda gem mi oynasam (anvil caostic şansa bağlı para kazabiliritesi olan meaknlar)
F600 : valla hacıı sabırlıı olursan anvılll
Cashintq : birde kutu kırdırma die bir oyun oynatıyordu neydi oranın adıı
F600 : bı anda ucacam dıyorsan coastıc
F600 : kutucu karıı işte:D
F600 : yeşill işine gır bence
F600 : upograde zakat
Cashintq : aslında büyük oynamak istiyorum silver falan (en değerli mücevherlerden silver)
F600 : ya da hacıı
F600 : tek oyna
F600 : al bı +7 raptor (raptor bir silah)
F600 : tek hamle hıcbıse ykma
F600 : trına bless go go (silahın değerini artırmak için kullanılan sihirli kağıtlar)
F600 : 3 kulhuvallah bı elhamla
F600 : gecmıcek ıtem yok:D
F600 : by yiğit:D
Cashintq : abi zor ya kasa kazanır gibime geliyor
Cashintq : :D
F600 : yuzde 90 kasa kazanıyor
F600 : ama 10 luk ıhtımalde sen kazanırsın ama upgrade yapmadıgın bı gn denıcen
F600 : cıkma sansı artar
Cashintq : kısmet
F600 : ben hb yı +7 bastıgım gun denedım yanlıs yaptım
Cashintq : abi şansın artması için fakire yetime dula sadaka falan vericen önce
F600 : 1 gun beklesm cıkardıı
Cashintq : mordon nun onude wormlarda (oyunada en düşük canavarlar worm- morodon büyük bir şehir)
F600 : abı o mordon town dılencı dolu
F600 : aynen
F600 : bugun yarın knıfe cekıcekler kose de zıkıcekler
Cashintq : stilleto cekn varmıs arkads arkadan (bir pıçak çeşidi stilleto)
Cashintq : su familiar cının oralarda sıkıstırıyorlarmıs (familiarcı- evcil hayvan satan adam)
F600 : :D
Cashintq : cekip beozarı cekip bezoarı geliorlar abi (büyük gözükmek için iksir)
F600 : ordakıı ıteler neden besılı anlasıldı hacııı:(
F600 : ah ammina goyum emnıyet te iş yokkıı
Cashintq : he ya emniyette iş yok
F600 : aq arenada alayına kss olur yarım saat sonr agelırler ıkı goz altı tmm
Cashintq : abi hıza da ceza yazmıyorlar - gecen commaderın biri gelmiş emcde atla hız yapıordu hiççç (commander - komutan, emc insaların şehri)
F600 : :D
F600 : o degılde cz dekı warıor neydı yaaa (cz savasın serbest olduğu mekan- warrior savaşcı)
Cashintq : aynen dediğin gibi alırlar 1gün içerde tutarlar sonra salarlar
F600 : ferarıı gıbıı
Cashintq : adam hiç gitmiyorsa 3-lf hızda gidiyordu (lf- en hızlı gidilinebilecek hız)
F600 : :D
F600 : ucak yakıtımı kullanıyor nee
F600 : noırmal soul yakmadıgı kesınn
Cashintq : abi nerden bulacak bu kıtlıkta ucak yakıtını
F600 : gm den almıstır (gm oyun yöneticisi)
Cashintq : bilemicem hafız
F600 : nese hacım ben gıdıyorum
Cashintq : tmm grsşz
F600 : bb

Portekiz'den...

Posted: 9 Nisan 2010 Cuma by diba in Etiketler:
1









Lizbon/Almada














Almada / Cacilhas










Lizbon

oldu mu ?

Posted: by diba in Etiketler:
0

tam vazgeçmeye başlamıştım ki bir daha denedim ve bu sefer olucak gibi...

hala yemek yemiyorum :)

evet artık başlıyoruz ... (Dayı)

Patron-I

Posted: by wildceno in Etiketler: ,
0


Okumaya başlamadan müziği açabilirsiniz


Elindeki kolonya şişesini boğarcasına sıkmıştı, kan çanağını andıran gözlerinde bir dalgın bakış vardı, sanki burada değildi. Zaten onunda geldiğinin farkına varmamıştı, on dakikadır soluk alıp vermese yaşamıyor gibiydi. Sandalyenin önünü süpürdükten sonra, süpürgeyi kadının gündelik terliklerden çıkmış ayağına çarptırmıştı bilerek, ama kadın kıpırdamamıştı bile. "Ayağınızı çekin" dedi, yaşlı kadının önünde dikilerek. Kadın duymamıştı, emektar süpürgesini kovanın içine bıkratı, bu süpürgenin tahta sapında parmaklarının yeri bile çıkmıştı, emeklisine çok fazla birşey kalmamıştı Emel'in, bu gece mesai değişmişti yarın gelmeyecekti, oğlunun düğünü için hazırlık yapacaktı, bu en üst kattaki son salondu, burayıda temizleyince işi bitecekti. Oğlu aklına gelince birden tüm yorgunluğunu unuttu. Bir adım yaklaşarak önünde oturan yaşlı kadının omzundan tutup "bayan ayaklarınız çekin" dedi, bu sefer daha yüksek bir sesle.

Bayan Ege, atmış yaşlarında kısa boylu, kilolu bir bayandı. O gövdesiyle sandalyede bir yığın gibi duruyordu. Beyazlarını örtmek için sarıya boyadığı saçları sağa sola sallanarak kendine geldi ve kafasını kaldırdı, ne olduğunu anımsaması birkaç saniye sürdü. "ayaklarını çekerseniz orayı da sileceğim" dedi Emel. Bayan Ege ayaklarını kendine doğru çekerken, terliklerinden biri ayağından kayıp yere düştü. Bayan Ege, oturduğu yerde doğrulana kadar, temizlikçi kadın yerleri süpürerek bir iki adım uzaklaşmıştı bile."Kac saattir burdayım" diye düşündü. "Saat kaç acaba" diye sordu, temizlikçi kadına, bir yandan da evden çıkarken hızlıca çıplak aykalarına geçirdiği terliği tekrar giymeye uğrasıyordu. "on" dedi temizlikçi kadın arkasını bile dönmeden, sesinde yorgunluk beliliydi. Hastanenin koridorları ikisi dışında boştu, koridor çok aydınlıkta değildi. Elindeki kolonya şişesini, çantasına koymak için çantayı açtı. Bu çantayı çok seviyordu, gecen yıl, eşi ve kızı anneler gününde hediye etmişti. O günden beri ençok bu çantayı takardı. Evden çıkarken aceleye sapı kapya takılıp sökülmüştü. Çantanın içindeki karışıklıktan ceptelefonunu bulmaya çalışıyordu. Kızı Eylül'ü acaba nerdeydi şimdi?




Bu hikayedeki olaylar kişiler tamamen hayal ürünüdür. İsim olay ve mekan benzerliğinden yola çıkarak varsayımlar yaptım, siz yapmayın.

Mühendislik ve Fotografçılık

Posted: 6 Nisan 2010 Salı by arda in Etiketler:
0

Fotograf kelimesi köken itibariyle photo ve graph kelimelerinin birleşmesi ile oluşmuştur. Türkçe de; Photo ışık, Graph çizmek kelimelerine karşılık gelir. Bu bağlamda; photo-graph (fotograf) kelimesi için Türkçe karşılık olarak “ışıkla çizmek” ifadesi kullanmak mümkündür.

Thomas Wedgwood'un karanlık kutu (Camera Obscura) deneyleri ile, "Gümüş ışıkla etkileştiğinde kararır” mühendislik bilgisi birleşince fotoğrafın gelişim süreci 19. yüzyılda başlayarak günümüze kadar sürmüştür. Günümüzde fotoğraf teknolojisi (görüntüleme teknolojileri) ile “mühendislik bilimi” birbiriyle çok derin ilişkiler içinde varlıklarını sürdürmektedirler. İlk fotoğrafların 8 saat e kadar süren pozlama süreleri, digital görüntüleme teknolojilerinin de gelişimine bağlı olarak günümüzde 1/10,000 saniyeye kadar düşmüştür.

Fotoğrafçılıkta değişkenlerin (diyafram,enstantane, iso gibi) tamamı objektifin önündeki görüntüyü, vizör ün arkasındaki fotoğrafçının gözüyle yansıtabilmesi amacıyla, makinenin ve objektifin imkan verdiği farklı aralıklar boyunca değiştirilebilir. Bu sayede daha gerçekçi ve istenilene daha yakın görüntüler elde edilebilmesi mümkündür. Günümüzde üretilen objektifler, fotoğraf makineleri, video kameralar görüntünün CCD ye düşmesinden başlayan tüm süreçleri göz önüne alındığında gerçek birer mühendislik harikaları olarak görülebilir. Analog makinelerin gelişimi sürecinde doğal olarak makine mühendisleri, kimya mühendisleri ve elektronik mühendisleri yeni ve yenilikçi fotoğraf makineleri ve objektifler üretme konusunda öncü olmuşlardır. Halen gelişimini tam olarak tamamlayamamış bu alan, mühendislik formasyonuna sahip ciddi bir istihdam kapasitesine, özellikle gelişmiş ülkelerde ihtiyaç duymaktadır.

Fotoğrafın sanat olup olmadığı konusu geçmişten günümüze tartışılan bir konudur. Ara GÜLER gibi bir çok fotoğrafçı, fotoğrafçılığı sanat olarak görmezler. Fotoğrafçılığın sanat olup olmadığı konuları tartışılırken, fotoğrafçılığın gelişimi konusu ise hiç tartışma götüremeyecek derece, mühendislik bilimine daha yakındır.

tanımlamalar

Posted: by wildceno in Etiketler:
0


...trasferlere hız verdim moruk yeni bir arkadaşı daha aramıza kattım, kendisini protekiz liginde izledik ince elyip sık dokuduk, her yerimizden terler aktı. sonunda kendisiyle portekizin başkenti lizbonda masaya oturduk, 2 saati aşan toplantı sonucunda kendisiyle 1+1 yıl opsiyonlu anlaşmaya imza attık. kendisi yeni sezonda 10 numaralı formamızı giyecek. ARAMIZA HOŞGELDİN diba...

...yine blog gezintilerinde bazı tanımlamalara rastladım bana uyanları seçtim.
Çayyaş: Sabahtan akşama kadar çay içen bağımlı kimse.Türkler kahveden çok çayı severler.
Duşünür: Duş alırken gelen ilhamla ülke sorunları, hayatın anlamı veya benzer derin konulara kafa yoran ve özgün fikirler üreten entelektüel ve temiz kimse.
Kankamatik: Yolsuz kaldığınızda borç para aldığınız yakın arkadaş.
Sinirbaz: Nasıl olduğunu anlayamadığınız ve çözemediğiniz bir şekilde, sizi her defasında sinirlendirebilen özel kimse.
Notlakçı: Üniversitede derslere girmeyen, sınavlara başkalarının notlarından fotokopi çekerek hazırlanan beleşçi ve hayta öğrenci...

...dur durak tanımıyoruz flash transferlere devam edecez "buraya vtr gelecek"...

şekil verdim

Posted: by wildceno in Etiketler:
0

...bak blog günden güne şekilleniyor, düzene giriyor, öle bir bebe gibi büyüyor gelişiyor, kimlik kazanıyor. moruk bieşy soracam bilinç falanda kazanmaz demi? sonra harçlık marçlık ister isyan eder, hele ergenliğe falan girmeye kalkarsa çekemem blogluktan redderim haberi olsun. baştan anlaşalım ona göre yani...

...adımızı değiştirdik, o bloggerın sağladığı basit şablonlardan da kurtulduk, bir yazarımız daha var ama pek uğramıyor kendisi sağolsun...

...bloga yazacak zımbırtılar neden hep yazmaya sıra gelince akılda kalmıyor, yaşarken kolayda yazarken zor beybi bu...
dip not: tamam gelme üstüme yaşarken de zor bazen insan herzaman öle kafasına göre gelişine vurayım diyemiyor...

...bugun şöyle blogları gezerken farkına vardımki, blogcularda epey bir mühendis var ne iş? bir tonda yemek tarifi var, acıktım, ben gdiyorum...

...herkes öle aynı hayatıda yaşamıyor zaten, bak efkarlandırdın beni. ben suna inandım bazıları para kazanmak bazıları para harcamak için yaşıyor...

...öğrenci gençliğin sınav dönemiyle baharın başlangıcının aynı günlere denk gelmesi nekadar hoş değilmi...

...bitirme projesi denen zımbırtılar hepmi kopya olur arkadaş...

Tatil

Posted: 3 Nisan 2010 Cumartesi by wildceno in Etiketler:
0




...gelen kutumuza saçma sapan mailler gelirde, ateşli sohbet, arkadaşlık, vs gibi, yeni bir teklif aldım ama daha önce hiç tatil teklifide almamıştım. bu yoğun günlerimde beni bukadar gözeten değerli "bir dost"uma teşekkürü bir borç bilirim.merak ettim kafasında ne var beni nerelere götürmeyi teklif edecek diye. hani şöyle sıcak yerlere aksak fena olmaz. bu arada "bir dost" kurumsalı kendine yeni alanlar aramış yeni işlere girmiş, bilindik klişe işi terk edip yeni platformlarda ilerlemiş. tabi sıkmıştı zaten eşin seni aldatıyor muhabetleri, hep böyle kötü karekter işlevi, bak ne güzel olmuş psikolog vari sevecen tavırlar güzel olmuş. başarılarının devamını diliyorum tabi...

...yazarken aklıma geldi, böyle mail yazmak istemedim, ama başka kelime de bulamadım yerine, mektup ileti falan olmadı takıldım buna elektronik posta falan diyede lafı uzatmak istemdim...


...bak şimdi bahar temizliğine başlayacağım, blog haytına yeni bir tarz katacağım. isim değiştirmekten başlayacağım eğer değişirse tabi...

...TTnet e teşekkürü bir borç bilirim, adamlar netimizi kesti 3 ay fatura ödemedik diye, "ben senin paranı kesiyormuyum arkadsş internet berbat diye ha" diye girişirim bele kütüğü ver yansın ederim. akşamın 8inde internet kesilirmi hadi kesiyosun o saatte ben nereye fatura yatıracağım...

... ama bak sana bir şey söliyeyim interneti kesince ttnet bir yere bağlanmıyorsun ama skype kullanıyorsun benden sana tiyo bulunsun aklında...


...ben blogda temizlik işlerine başlicam, ismi değiştirerek girdim yola artık yazdimbende değil "noktarasi"...