mayk ve cimi

Posted: 23 Aralık 2010 Perşembe by wildceno in
0


ıslanmaya başlayan sokağın köşesinde arabanın içinde oturan iki kişi vardı. ön koltukta oturan cimi, -ki kendisine cimi denmesinden hoşlanmazdı bay siyah denmesini istiyordu ama bu isteğini küçük kardeşinden başka ciddiye alanda yoktu. zaten kardeşi de para isteyeceği zaman bay siyah derdi,- daha gençti mayk a göre. cimi bugünkü olaylara hiç anlam veremedi. cimi'ye göre tüm bunların hiç bir gereği yoktu. fakat mayk onun düşüncelerini pek önemsemezdi ama cimi'yi severdi kollardı. öyle saçma biriydi mayk.


"evet artık zamanı geldi, bitireceğim, daha fazla sabretmenin yararı olmuyor. yeterince uzadı zaten bu olay. diye homurdadı mayk. elindeki şişeden bir yudum daha aldı, sağ koluyla ağzını silerek devam etti "ben gidiyorum, 25 dakikaya dönmezsem içeri gir" dedi. ve cimi'nin sözünü beklemeden arabadan aşağı indi. yağmur biraz daha etkisini gösteriyordu. kabanın yakalarını yukarı kaldırdı üstüne şöyle bir çeki düzen verdi. etrafı kolaçan etti ve kendinden emin adımlarla yolun karşısına geçti.


dönen merdivenleri çıkarken heyacanı artıyordu. kapıya vardığında ise artık soluk soluğaydı. kapı aralık kalmıştı hafifçe araladı kendi geçebileceği kadar kapıyı içerde kimse görünmüyordu ki, arkasından gelen sesle irkildi. beyaz önlük giymişti ve elindeki garip aletlerle gözlüğünün üstünden bakarak içeriyi işret etti. istemsiz olarak odaya yöneldi ve bir iki adım attı.


kendine geldiğinde ağzının uyuşmuş ve şişmiş olduğunun farkına vardı, hissetmiyordu, yavaşça sağ eliyle yokladığında eline kan bulaştı. artık dişi çekilmişti.

0 yorum: